11. Hukuk Dairesi 2015/13205 E. , 2016/3456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/12/2014 tarih ve 2014/908-2014/499 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı borçlu ... ile davalı bankanın yaptığı 11.11.2011 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesini müvekkilinin müteselsil kefil olarak imzaladığını, kefil olunan kredi limiti el yazısı ile 300.000 TL olarak gösterilmesine rağmen müvekkilinin sadece 25.000 TL"lik borç için kefil olduğunu, ödeme planında da bu miktarın yazıldığını, asıl borçlunun ödemediği müvekkilinin de kefil olmadığı bir başka kredi borcu nedeniyle müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra baskısı altında toplam 97.650 TL ödediğini ileri sürerek, bu meblağın ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden Taksitli Ticari Kredi, Esnek Ticari Hesap, Çek Karnesi hesabı açıldığını ve kullandırıldığını, kredilerin normal seyrini kaybetmesi nedeniyle kredilerin hesaplar kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin İİK"nun 68/b maddesi uyarınca kesinleştiğini, kredi tutarı ve kefalet tutarının 300.000 TL olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının isim ve imzası hizasında 300.000 TL miktarının yazı ve rakamla yazılı olduğundan davacının kefalet limitinin 300.000 TL olduğu, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde açıkça çek yaprakları için bankaca yapılacak garanti ödemelerinden kefillerin sorumlu olacaklarına dair bir hüküm bulunmadığı, bu şekilde davacının davalı bankaya 23.299,37 TL fazla ödemede bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 23.999,37 TL"nin 10.08.2012 tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, her ne kadar kefalet sözleşmesinden önce asıl borçluya kullandırılan krediler nedeniyle de davacı hakkında takip yapılmışsa da doğmuş borca kefaletin mümkün olmasına ve davacının 11.11.2014 tarihli sözleşmeyle doğmuş borçlara da kefil olmuş bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden müşterek ve müteselsil kefilin icra dosyasına ödediği miktarın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemce, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda asıl borçluya verilen çekler nedeniyle bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarlar yönünden davacının kefaleti bulunmadığı gerekçesiyle toplam borç miktarına bu miktarlar dahil edilmeyerek davacının icra dosyasına fazladan yaptığı ödemenin istirdatına karar verilmiş ise de, davacının kefaletinin nakdi ve gayrı nakdi kredilere ilişkin olmasına göre toplam borç miktarına bankanın çekten doğan kanuni yukümlülüğüne ilişkin miktarın dahil edilmemesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.