16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1717 Karar No: 2018/4075 Karar Tarihi: 12.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1717 Esas 2018/4075 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik bir hüküm verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebi reddedildi ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Mahkeme kararında, yargılama süreci ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtildi. Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirtildi. Kanun maddeleri şöyle: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/1717 E. , 2018/4075 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gerekçeli karar metninde "sanık ..." yerine zuhulen "sanık ..." olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilecek yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.