19. Hukuk Dairesi 2017/3179 E. , 2019/351 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne,birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar-karşı davalılar vekilince duruşmasız, davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar-karşı davalılar vek. Av. ... ile davalı-karşı davacı vek. Av....’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra yapılan temyiz incelemesinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için 19/04/2017 günlü geri çevrilme kararı verilmiş ve eksikliklerin giderilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacılar vekili, davacı şirketlerin grup şirketler olarak akaryakıt dağıtım lisansı sahibi davalı şirket ile 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmeleri ve 04.01.2013 tarihli protokol akdettiklerini, bayilik sözleşmelerinin teminatı olarak davacı ... Akaryakıt Nakliyat Nakliyat Turizm San ve Tic. Ltd. Şti’ne ait taşınmazın 13/20 hissesinin davalı şirkete devredildiğini, davalı şirket tarafından süresi içerisinde petrol istasyonlarında kurumsal kimlik çalışmasının tamamlanmadığını, ödeme yapılmasına rağmen mal teslimlerinde sıkıntı yaşandığını, taraflar arasındaki cari hesapta mutabakat sağlanmadan davalı şirket tarafından icra takiplerine girişilerek haciz işlemleri uygulandığını, bu nedenle davacı şirketler tarafından bayilik sözleşmelerinin feshedildiğini belirterek sözleşme hükümlerine aykırılık sebebiyle tazminat ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasında düzenlenen akaryakıt bayilik sözleşmelerinin ve protokolün tasfiyesine, teminat olarak davalıya devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... Akaryakıt Nakliyat Nakliyat Turizm San ve Tic. Ltd. Şti adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, taraflar arasındaki akitlerin hiçbirisinde müvekkilinin bila bedel davacı şirketlere ait akaryakıt istasyonlarına kurumsal kimlik yapmasını gerektirecek bir edimin bulunmadığını,feshin haksız olduğunu,davacıların 04/01/2013 tarihli protokolden bahsederek gayrimenkulün iadesi gerektiğine dair taleplerin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, edimler arasında öncelik sonralık ilişkisi bulunduğunu, önce ifa edilmesi gereken edimini ifa etmeyen tarafın, karşı taraftan edimini ifa etmesini bekleyemeyeceğini, davaya esas olayda akaryakıt alımından doğan borcunu ödemeyen davacıların peşin para ile dahi akaryakıt alamadıkları iddiasında bulunamayacaklarını,çekler ödenmeyince müvekkilinin yatırılan parayı ödenmeyen çeke mahsup etme hakkının olduğunu, aynı şekilde borç tamamen ödenmeden teminat verildiği iddia olunan taşınmazın iadesinin de istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı şirketin EPDK"dan aldığı dağıtıcı lisansı kapsamında bayilik ağı oluşturarak ticari faaliyette bulunduğunu,davalı şirketler ile imzalanan bayilik sözleşmelerinin beş yıllık olması nedeniyle yatırım yaptığını ve ona göre sistem kurduğunu, davalı şirketlerin aldıkları akaryakıta karşılık verdikleri çeklerin ödenmemesi üzerine icra takibi başlattığını, davalı şirketlerin borçlarını ödemediklerini, imzalanan bayilik sözleşmelerini haklı bir nedene dayandırmadan feshettiklerini, davalıların bayilik sözleşmesini haksız olarak ve erken feshetmeleri nedeniyle davacının yoksun kaldığı karın da davalılardan tazmininin gerektiğini ileri sürerek davalıların aldığı akaryakıttan doğan 935.052,58 TL"nin davalıların temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalıların bayilik sözleşmelerini haksız olarak feshettiklerinin tespiti ile davalıların sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle müvekkilinin davalılarla olan ticari faaliyetten elde edeceği karın tespiti ve tespit edilen miktarın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18.05.2016 tarihli islah dilekçesi ile talebini 1.041.015,86 TL’ye çıkarmıştır.
Birleşen davada davalılar vekili,davacı şirket hakkında açtıkları davanın devam ettiğini, bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde alacağını her üç davalıdan talep ettiğini, her davalının ayrı bir tüzel kişilik olduğunu, hangi davalıdan ne kadar alacaklı olduklarının belirlenmesi gerektiğini,davalı ... Petrolcülük...Ltd. Şti."nin davacı tarafa hiçbir borcunun olmadığını, tarafların talepleri, hak ve borçlarının ancak Aksaray 2. ASHM"nin 2013/852 esas sayılı dosyası üzerinden yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,asıl davanın, tapu iptali ve tescil davası, birleşen dosyadaki davanın ise ticari satımdan kaynaklı alacak davası olduğu, asıl davada; davacı - karşı davalı ...A.Ş. ile davalı - karşı davacılar ... Ltd. Şti" leri arasında 23/08/2012 tarihinden başlayıp 5 yıl süre ile akaryakıt bayilik sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye istinaden davalı ... tarafından bayilere akaryakıt verildiği, cari hesap açıldığı, akaryakıt tesisleri üzerine intifa hakkı düzenlenemediğinden dolayı davacı ... Petrol Ltd. Şti. üzerinde kayıtlı bulunan taşınmazdaki 13/20 payın davalı ... A.Ş." ye teminat olarak verileceğinin kararlaştırıldığı, davacıların tasfiye talebinin haklı görüldüğü, teminat olarak verildiği anlaşılan taşınmazın 13/20 payının iptali ile davacı ... Petrolcülük adına tapuya tesciline karar verilmesi gerektiği, birleşen dosyada ise davacı ... A.Ş.’nin bayilik sözleşmeleri gereği muhtelif tarihlerde davalılara akaryakıt verdiği ve aralarında ticari bir hesap oluştuğu, davacı ... A.Ş." nin davalılar ... Akaryakıt Ltd. Şti" nden 562.405,02 TL, Aksaray Aksüt Ltd. Şti" nden 255.240,03 TL alacaklı olduğu,... Petrolculuk Ltd.Şti" nden ise herhangi bir alacağı olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Asıl dava taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmelerinin teminatı olarak verilen tapunun iptali ve tescili istemine, birleşen davanın ise bayilik sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkin olduğu görülmektedir.
Mahkemece verilen kararda taraflar arasında akdedilmiş olan bayilik sözleşmelerinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediğine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bayi konumunda olan davacı şirketler tarafından bayilik sözleşmelerinin, kurumsal kimlik çalışmalarının tamamlanmadığı ve mal sevkiyatı yapılmadığı iddiasından dolayı feshedildiği bildirilmiştir.Bu durumda bayilik sözleşmelerinde kurumsal kimlik çalışmalarının ne şekilde yapılacağı ve hangi tarihte bitirileceğine ilişkin bir hüküm bulunup bulunmadığı, mal sevkiyatının ne şekilde yapılacağına ilişkin mevcut hükümlerin değerlendirilerek davalı ... şirketinin fesih ihtarından önce karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde süre verilmesine ilişkin T.B.K’nun 123. madde hükmü uyarınca temerrüde düşürülüp düşürülmediği hususları da araştırılmak suretiyle feshin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece sözleşmenin haksız feshedildiği kabul edilir ise birleşen davadaki yoksun kalınan kar talebine ilişkin alacak istemlerinin ...B.K.’nun 125. madde hükmü uyarınca değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gibi birleşen davada tedarikçi şirketin davalı bayilerden alacağı olduğu kabul edilmesine rağmen bayilik sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın teminatı olarak devredilen taşınmazın henüz borç ödenmeksizin tapu kaydının iptaline de karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar-birleşen davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar-birleşen davalılar ve davalı-birleşen davacı yararına Yargıtay duruşma tarihi dikkate 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin birinden alınarak yek diğerine verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.