MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 08.05.2014 havale tarihli dava dilekçesi ile; ... ili Merkez ilçesi ... köyünde bulunan ve daha öncesinde kendisine ait olan 117, 130, 132 ve 139 parsel sayılı taşınmazların mahkeme kararı ile ... vasfı ile ... adına tescilinin yapıldığını, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında taşınmazların iadesini talep etmelerine rağmen, taşınmazların ... sınırları dışına çıkartılan yerlerden olmadığı gerekçesi ile iade işleminin gerçekleştirilemeyeceğinin bildirildiğini, dava konusu taşınmazların ... sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunu ileri sürerek taşınmazların kendisine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak ... sınırı dışına çıkarılma çalışması yapılmadığı, taşınmazların tapu kayıtlarında 2/A ve 2/B şerhinin bulunmadığı, davaya konu 139 parsel (ifraz görmüş olup 957-958 parsel olarak ikiye bölünen) sayılı taşınmazın malikinin davacı olmadığı, bu nedenle ilgili parsel yönünden davanın, 6100 sayılı HMK"nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca aktif husumet yokluğu usulden, diğer parseller yönünden ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında taşınmazların iade edilmesi talebine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına göre; davacı tarafından dava konusu edilen ... köyü 117, 130 ve 132 sayılı parsellerin tamamı ile 139 parsel sayılı taşınmazın kısmen ... vasfıyla ... adına tesciline karar verildiği, 139 parsel sayılı taşınmazın ... vasfıyla tesciline karar verilen 4520 m2"lik kısmının 29/07/1997 tarihinde yapılan ifraz işlemi sonucunda 854 sayılı parseli oluşturduğu, tarla olarak davacı adına bırakılan 139 parselin 14/07/2006 tarihinde yapılan ifraz işlemi sonucunda 957 ve 958 parsel sayılı taşınmazlar olarak tapuya tesciline karar verildiği, 957 parsel sayılı 3602,12 m2 yüzölçümlü taşınmazın 29/06/2006 tarihinde davacı tarafından ... ve ..."a devredildiği, 958 parsel sayılı 677,88 m2 yüzölçümlü yol vasfındaki taşınmazın ise tashihen devir sonucunda DSİ adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı yanca, mahkeme kararı ile, ... vasfı ile ... adına tescili yapılan taşınmazlar dava edildiğine göre; dava konusu edilen taşınmazların ormanlı köyü 117, 130, 132 ve 139 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 854 sayılı parsel olduğunun kabulü gerekmektedir.
Dosya kapsamının incelenmesinden dava edilen taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/A veya 2/B madde kapsamında kalmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı yanca dava konusu
edilen taşınmazların .. köyü 117, 130, 132 parseller ile 139 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilen 957 ve 958 parseller olduğunun kabulü ile 957 ve 958 parsel sayılı taşınmazların malikinin davacı olmadığı, bu nedenle ilgili parsel yönünden davanın 6100 sayılı HMK"nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca aktif husumet yokluğu usulden reddine karar verilmesi yerinde değil ise de 139 parselden mahkeme kararı ile ... vasfı ile ... adına tescili yapılan kısmının 854 parsel numarasını aldığı, bu taşınmazın da 6831 sayılı Kanunun 2/A veya 2/B madde kapsamında kalmadığı anlaşıldığından taşınmazların tamamına ilişkin sonucu itibariyle doğru olan davanın reddine dair hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.