8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/2306 Karar No: 2010/5171 Karar Tarihi: 01.11.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2306 Esas 2010/5171 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/2306 E. , 2010/5171 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine ve Hocabey Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 22.12.2009 gün ve 489/783 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ...; miras yoluyla intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen ve dava dilekçesinde mevkii ve sınırları belirtilen taşınmazın, 105 ada 255 parsele ilave yoluyla adına kayıt ve tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin yol niteliğinde olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, dava konusu yerin umuma ait yol olmadığını, davayla bir ilişikleri olmadığını bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve teknik bilirkişinin 22.04.2009 günlü krokili raporunda A harfiyle gösterilen 305,40 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 105 ada 255 parsele ilave edilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuca katılmak mümkün bulunmamaktadır. Dosyadaki bilgilere göre, tescil konusu taşınmaz, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen bir yerdir. Böyle bir yerin kazanılabilmesi için kamunun yararlanmasına terk ve tahsis edilen yerlerden bulunmaması ve paftasında gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerekir. Somut olayda; çekişme konusu yerin bitişiğinde bulunup davacı adına tesbit ve tescil edilen 105 ada 255 parselin kadastro tutanağındaki bilgilere ve paftasına göre, tescil konusu taşınmaz 23.01.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilmiş, eldeki dava ise 27.08.2008 tarihinde açılmıştır. Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, paftasında gösterildiği tarihten itibaren makul süre içerisinde açılmış bulunan davalara bakılması ve paftasında gösterildiği tarihten geriye doğru kazanmayı sağlayan sürenin nazara alınması gerekmektedir. Tescil konusu yerin tespit dışı bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar 2 yıl 7 aylık bir süre geçmiş bulunduğuna göre bu sürenin Dairece benimsenen makul süre olarak kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, kazanma süresi ve koşullarının davacı yararına gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Somut olayda 20 yıllık kazanma süresinin kadastro tesbit tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar hesaplanması gerekir. Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.