13. Hukuk Dairesi 2016/5856 E. , 2019/886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı şirket ile 18/08/2011 tarihinde devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin 4077 ve 6502 sayılı tüketici korunması hakkında kanun kapsamında olduğunu, sözleşme gereğince 1.000,00-TL peşinat ödemesi yaptığını, geriye kalan 16.856,00-TL"nin 40 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, 18/06/2013 tarihleri arasında toplamda 15.768,00 TL ödeyerek kendi edimini yerine getirdiğini, davalı şirketin ise devre mülkü zamanında teslim etmediğini, bu durumun tamamen davalı firmanın kusurundan kaynaklandığını belirterek 15.768,00-TL"nin 1.000,00-TL"sinin 18/08/2011 tarihinden geriye kalan miktarın ise taksit ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, 5.000,00-TL manevi tazminatın tarafına ödenmesine ve 6502 sayılı Yasa’nın 73/7. maddesi gereğince kararın ülke düzeyinde yayınlanan gazetede 3 kez ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; taraflar arasında imzalanan 18/08/2011 tarihli sözleşmenin davacı tarafından feshedildiğinin tespitine, davacı tarafça ödenen 15.768,00-TL"nin temerrüt tarihi olan 07/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere kararın ülke düzeyinde yayınlanan ulusal gazetelerden en az 3"ünde yayınlanmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ve davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 58.maddesi (eski Borçlar Kanunu 49.md) hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda, davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece, olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-6502 Sayılı Kanunun 73.maddesine göre; “... (6)Tüketici örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile Bakanlık; haksız ticari uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında, genel olarak tüketicileri ilgilendiren ve bu Kanuna aykırı bir durumun doğma tehlikesi olan hâllerde bunun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı alınması veya hukuka aykırı durumun tespiti, önlenmesi veya durdurulması amacıyla tüketici mahkemelerinde dava açabilir.
(7)Genel olarak tüketicileri ilgilendiren davalarda davacı, verilen kararların yayımlanmasını talep edebilir. Talebin mahkemece kabul edilmesi hâlinde bu karar, masrafları davalıdan alınmak üzere ülke düzeyinde yayımlanan gazetelerden en az üçünde derhâl ilan edilir.”
Yasanın sistematiğinden ve ilana ilişkin düzenleme içeriğinden de anlaşılacağı üzere;tüketici mahkemesince verilen kararın ilanı ancak bakanlık ve tüketici örgütleri tarafından açılan davalar sonucunda verilen kararla ilişkindir. Tüketicinin münferiden açtığı dava sonucunda mahkemece hükmün ilanına karar verilemez. Hal böyle olunca, hüküm özetinin yerel ve ulusal basında ilanına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ilan kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4-Bozma nedenine göre davacının yargılama giderleri ve harç hesaplanmasına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ve davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, dördüncü bentte açıklanan nedenlerle davacının yargılama giderleri ve harç hesaplanmasına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 327,91 TL harcın istek halinde davalıya, 27,70 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.