17. Hukuk Dairesi 2019/2722 E. , 2020/2144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ... Nak. Tic. San. A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 23.01.2013 günü davacının sürücüsü olduğu araç ile davalıların maliki, sürücüsü ve ... poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın karıştığı çift taraflı kazada davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.200,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 25.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren (sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 31.08.2015 tarihli beyan dilekçesi ile maddi tazminatın sigorta şirketi tarafından kendilerine ödendiğini, sulh olduklarını ve maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığını bildirmiştir.
Davalı ... vekili; sorumluluklarının kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıya 28.05.2014 tarihinden 19.063,77 TL ödeme yapıldığını, kusur ve maluliyet durumunun ATK tarafından tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ... Nak. Tic. San. A.Ş. vekili; kusuru kabul etmediklerini, maddi tazminat taleplerinin sigorta tarafından karşılandığını ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davalının kazada kusuru bulunmadığını, kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı olmadığını, talep edilen tazminatın sigorta tarafından karşılanması gerektiğini, adam çalıştıran sıfatı ile diğer davalının sorumlu olduğunu, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini ve gelir ile ilgili iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat talebi yönünden dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi 23.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... ... Nak. Tic. San. A.Ş."nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... Nak. Tic. San. A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece kusur ve maluliyet konusunda yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Olay tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağı ve ceza yargılamasında alınan trafik bilirkişi raporunda, davacının asli ve tam kusurlu olduğu belirlenmiştir. Mahkemece, davalıların itirazlarının ve tarafların kusur durumunun değerlendirildiği hiçbir rapor aldırılmamıştır.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesine (818 Sayılı BK’nun 53. maddesi) göre hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz. Buna göre, hukuk hakimi kural olarak ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değil ise de, kesinleşen maddi olgu ile bağlıdır.(H.G.K. 06.02.2002 gün 2002/19-16, 2002/47 sayılı kararı)
6100 Sayılı HMK 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, tarafların kusur durumlarının tespiti için ATK, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan seçilecek bilirkişi heyetinden, davalıların itirazlarının değerlendirildiği ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak yukarıdaki açıklamalar ışığında sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK"nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmektedir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Tavşanlı Devlet Hastanesi"nden alınan 30.01.2014 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporu dosyaya sunulmuş, söz konusu bu raporda "Opere sol acetebulum kırıklı çıkığı+sol femur başı avasküler nekrozu+romatid artrit" rahatsızlıklarından dolayı davacının %16 oranında kalıcı maluliyeti olduğunun ve 4-5 yıldır RA hastası olduğunun belirlendiği görülmüş, mahkeme de bu raporu esas alarak karar vermiştir.
Davalılar, kaza ile davacının RA rahatsızlığı arasında illiyet bağı olmadığını savunmaktadır. Davacının maluliyetin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun da belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Bu nedenlerle bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece davacı için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tesbit işlemleri yönetmeliğine göre davacının daimi maluliyet oranının ve özellikle RA rahatsızlığı bakımdan da kazayla illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp, hükmün davalı ... ... Nak. Tic. San. A.Ş. ve davalı ... yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı ... ... Nak. Tic. San. A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ... Nak. Tic. San. A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ... Nak. Tic. San. A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ... Nak. Tic. San. A.Ş. ve davalı ..."e geri verilmesine 26/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.