Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2662
Karar No: 2019/189

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2662 Esas 2019/189 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/2662 E.  ,  2019/189 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kesinleşmiş görevsizlik kararlarına ilişkin Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.10.2015 tarihli ve 2015/12436 E., 2015/9846 K. sayılı kararı ile yargı yerinin belirlenmesi üzerine Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince önceki kararda direnilmiştir.
    Davacı vekili “mahkemenin direnme kararı doğrultusunda görevli mahkemenin tespiti için dosyanın Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesi” istemli dilekçe vermiştir.

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; müvekkilinin.....Teknik Makine Tic. ve San. A.Ş.’de çalışmakta iken, şirket yetkilisi davalı ...’ın eski eşi olan dava dışı Betül Karaduman’a ait aracın 20.000,00TL bedelle arkadaşı...... tarafından satın alındığını, 3.500,00TL peşin ödendiğini ve kalan 16.500,00TL için de müvekkili tarafından 05.02.2013 düzenlenme, 01.12.2013 vade tarihli senet imzalandığını, senet borcunun tamamen ödenmesine rağmen senedin müvekkiline iade edilmediğini ve müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ileri sürerek takip konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile %20den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; bononun illetten mücerret olduğunu ve sözü edilen ödemelerin bonolara karşılık yapılmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 18.12.2014 tarihli ve 2014/196 E., 2014/598 K. sayılı karar ile davalı alacaklının davacı borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlattığı ve bu takibe ilişkin olarak menfi tespit davası açıldığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi ve davacı vekilinin talebi üzerine dosya Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
    Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince (Mahkeme); ihtilafın esasının tacir olmayanlar arasında ikinci el oto alımına dair olduğu, işin ticari iş olmadığı gibi tarafların da tacir olmadığı, davanın da mutlak ticari davalardan olmadığı, davada ticaret mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna, taraflarca kararın temyiz edilmemesi üzerine kesinleşmesi hâlinde dosyanın her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı olduğundan, görev konusunun hâlli için ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.
    Kararların kesinleşmesi üzerine Özel Dairece; uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen kambiyo senedi olan bonodan ve kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapılmasından kaynaklandığı, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin 1 nolu fıkrasının (a) bendi gereğince bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan davalar ticari dava niteliğinde olduğundan asliye ticaret mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece; görevsizlik kararındaki gerekçeler genişletilerek direnme kararı verilmiştir.
    Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takibe konu edilen bonodan dolayı açılan menfi tespit davasının incelenmesi görevinin asliye hukuk mahkemesinde mi yoksa asliye ticaret mahkemesinde mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulunca yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce, direnmeye konu uyuşmazlığın yargı yeri belirlenmesine ilişkin olduğu görülmekle Mahkemece, Özel Daire kararına karşı direnilmesinin mümkün olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
    Sorunun çözümü için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) yargı yeri belirlenmesine ilişkin yasal düzenlemelerinin açıklanmasında yarar vardır.
    6100 sayılı HMK’nın 22. maddesi:
    “(1) Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulur.
    (2) İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmünü içermektedir.
    Aynı Kanun’un inceleme usulü ve sonucunu düzenleyen 23. maddesinde:
    “(1) Yargı yerinin belirlenmesine ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılabilir.
    (2) Bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar.” hükmü yer almaktadır.
    Buna göre; iki mahkemenin aynı dava hakkında ayrı ayrı görevsizlik kararı vermiş olmaları ve bu görevsizlik kararlarının (ikisinin de) temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olması hâlinde, görevli mahkemenin belirlenmesi (olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi) için merci tayini yoluna (Yargıtay’a) başvurulur.
    Bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise bu görevsizlik kararı, dosyanın gönderildiği mahkemeyi bağlamaz. Bu mahkeme de kendisinin görevli olmadığına ve ilk mahkemenin görevli olduğuna karar verebilir. İkinci görevsizlik kararı da temyiz edilmeksizin kesinleşirse, hukuk mahkemeleri yönünden görevli mahkeme merci tayini yolu ile (karar tarihinde henüz Bölge Adliye Mahkemeleri kurulmadığından) Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından belirlenir. Bu yargı yeri belirlenmesi kararı, yargı yeri olarak belirtilen mahkemeyi bağlar (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, C.I., s. 663 vd).
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin yargı yerini (davaya bakacak olan mahkemeyi) belirleyen kararına karşı temyiz veya karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Yargıtay (20. H.D.) tarafından yargı yeri (merci) olarak belirtilen mahkeme, (Yargıtayın bu kararına karşı) kendi kararında ısrar edemez; mesela mahkeme, (Yargıtayın kendisini görevli bulduğu için merci olarak belirtmiş olmasına rağmen) yeniden görevsizlik kararı veremez. Yani, merci olarak belirtilen mahkeme Yargıtayın yargı yerini belirten kararı ile bağlıdır (Kuru, s.671.).
    Somut olay incelendiğinde; mahkemeler arasında çıkan olumsuz görev uyuşmazlığı merci tayini suretiyle Yargıtay 20. Hukuk Dairesince giderilmiş ve Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir.
    Merci tayini kararı ile dosya kendisine intikal eden Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince, önceki kararda direnilmiştir.
    Merci tayini kararının davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlayacağı 6100 sayılı HMK’nın 23. maddesinin ikinci fıkrasında açıkça düzenlenmiştir.
    Öte yandan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.06.1942 tarihli ve 1942/26-16 sayılı kararında, merci tayini kararlarının, davaya daha sonra bakacak yerel mahkemeleri olduğu gibi Yargıtay Dairelerini de bağlayacağı belirtilmiştir.
    Nitekim merci tayinine ilişkin Yargıtay Özel Dairesinin kararlarına karşı direnilemeyeceği Hukuk Genel Kurulunun 26.01.1949 tarihli ve 4/121-3 E.-K.; 18.11.1953 tarihli ve 4/121-125 E.-K.; 28.03.2007 tarihli ve 2007/13-191 E.-2007/167 K.; 03.04.2013 tarihli ve 2012/18-1226 E.-2013/416 K. ile 26.02.2014 tarihli ve 2013/17-2405 E.-2014/191 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Hâl böyle olunca Yargıtay Özel Dairesinin merci tayinine ilişkin kararına karşı direnme yolunun kapalı bulunduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken Mahkemece önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Direnme kararı belirtilen bu değişik gerekçeyle bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Yukarıda açıklandığı üzere direnme kararının bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı usulden BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.02.2019 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi