Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkiline kur"a da 40 nolu dairenin isabet ettiğini, dairenin konumu nedeniyle şerefiye bedeli ödediğini, kur"alar çekildiğinde ve şerefiye bedelleri ödendiğinde evinin önünde kalorifer kazan dairesi ve kapıcı dairesi binası bulunmadığını, kooperatif yönetimince yapılan plan değişikliği ile kazan dairesinin müvekkilinin dairesinin kuzey batısına yapıldığını ve yeterli yükseklikte baca yapılmadığını, bacadan çıkan dumanların müvekkilinin evine girdiğini, bu nedenle evinin değer kaybettiğini ileri sürerek, 12.000,00 TL değer kaybından doğan tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dairesinin karşısında kalorifer dairesi olacağının kur"a çekilmeden önce belirlendiğini şerefiyenin de buna göre tesbit edildiğini kooperatifin 24.08.2008 tarihli genel kurul kararına göre doğalgazlı ısıtma ve ferdi sisteme geçilmesinin kabul edildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyiz üzerine, Dairemizin 14.02.2012 tarih ve 2011/3196 esas, 2012/998 karar sayılı ilamıyla şerefiye bedeli tesbitinde kalorifer kazanının ve kapıcı dairesinin yerlerinin değerlendirmeye katılıp katılmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kapıcı dairesi ve kalorifer dairesi yerinin projesine uygun olarak yapıldığı ve şerefiye belirlenmesi sırasında da göz önünde bulundurulduğu, ayrıca kooperatif genel kurulunca doğalgaza geçme konusunda karar alındığı gereçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.