Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması talebi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların Tarsus Aile Mahkemesi"nin 22/12/2006 tarih ve E.2006/327 sayılı kararı ile boşandıklarını, müvekkili lehine 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan 6 yıl geçtiğini ve bu nafakanın yetersiz kaldığını belirterek nafakanın 600 TL"ye yükseltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile boşandıktan sonra yeniden evlendiğini, üç çocuğunun olduğunu, okulda müstahdem olarak çalıştığını ve 1.300 TL maaş aldığını, kirada oturduğunu, davacının babasına bakması sebebiyle maaş aldığını belirterek, açılan davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne; davacı yararına hükmolunan aylık 100 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL arttırılarak 300 TL"ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK"nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 23.02.2007 kesinleşme tarihli karar ile boşanmışlardır. Boşanma sonrası açılan iş bu davada mahalli Mahkemece davacı hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırması neticesinde; davacının ev hanımı olduğu, babasının hasta olması sebebiyle aylık 700 TL civarı bakım parası aldığını, babasına ait evde babası ile birlikte yaşadığı; davalı hakkında yapılan araştırma neticesinde; evli ve üç çocuk babası olduğu, ilköğretim okulunda müstahdem olarak çalıştığı aylık maaşının 1.397 TL olduğu eşi ve çocukları ile birlikte kirada oturduğu tespit edilmiştir. Davalının ekonomik ve sosyal durumunda boşanma davasından sonra olağanüstü bir artış olduğu görülmemiştir. Hal böyle olunca; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde yüksek nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.