11. Hukuk Dairesi 2015/10034 E. , 2016/3439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06.11.2014 tarih ve 2014/495-2014/477 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29.03.2016 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ..., asıl ve birleşen davada davalı ........ vekili Av. ..., davalı asil ... ve davalı... ...., ... ve birleşen davada davalı .....vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, davalı şirketle 02.10.2002 tarihinde düzenlenen acentelik sözleşmesini diğer davalıların müteselsil borçlu ve kefil sıfatıyla imzaladığını, primlerin sözleşme şartlarına uygun olarak ödenmemesi nedeniyle 22.04.2010 tarihinde feshedildiğini, 30.11.2010 tarihi itibariyle 356.768,24 TL alacakları olduğunu, ipotekle temin edilen 200.000 TL"nin bu alacak miktarından mahsup edilerek bakiye 156.768,24 TL yönünden ilamsız icra takibi yapıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada, davalı şirketle 02.10.2002 tarihli acentelik sözleşmesi imzaladıklarını, diğer davalının taşınmazın sözleşme gereği ipotek edildiğini, davalı şirketin tahsil ettiği primleri sözleşme şartlarına göre ödemediğini, 22.04.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, 30.11.2010 tarihi itibariyle davalının 356.768,24 TL borcu bulunduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve..... vekili, davacı şirkete borçları olmadığını, haklarında emniyeti suistimal suçundan ceza davası açıldığını, davacı şirket çalışanının ödenen primleri zimmetine geçirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ......, davacı şirkete borcu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı .....mirasçıları... ve ..., muristen kendilerine borç kaldığını, mirası yasal yollarla reddetmediklerini, gerekirse mirası reddedeceklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin feshedildiği, davacının takip tarihi itibariyle 347.873,86 TL alacaklı olduğu, davalının defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, 147.873,86 TL asıl alacak, 7.260 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatının tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüne, 200.000 TL asıl, 9.819 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraflar arasındaki yazışmalar ve 28.08.2008 tarihli protokol ile prim borcunun varlığının kabul edilmiş olmasına göre, davalı.....,... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl dava, acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan prim alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, sözleşmeyi müteselsil borçlu ve kefil sıfatıyla imzalayan davalı ... ... dava açıldıktan sonra 28.08.2013 tarihinde vefat etmiş, geriye mirasçı olarak eşi ..... ile kızı ....kalmış, duruşmadaki ifadelerinde murisin ölümünden sonra borçları kaldığını beyan etmişler, temyiz dilekçesine de TMK"nın 605. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine dair dava açtıklarını belirtir .... 18. AHM"nin dava dilekçesini eklemişlerdir.
Bu durumda, TMK"nın 605. maddesi gereğince mirasın hükmen reddine dair açılan davanın sonucu beklenerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı..... ...,.... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacı ...."den alınarak asıl davada davalılardan ... ... mirasçıları ... ile ..."ya verilmesine, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalı..... ile asıl davada davalılardan ..."den alınarak asıl ve birleşen davada davacı ...."ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ... mirasçılarına iadesine, aşağıda yazılı bakiye 10.748,75 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...., ...,..."den müştereken ve müteselsilen alınmasına, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.