14. Hukuk Dairesi 2015/13649 E. , 2016/1434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalılardan bir kısmı davayı kabul etmiş, davalı ... ise satış bedelinin tamamının ödenmediğinden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ... vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce "...Davacı sözleşmede vadeleri belirtilen bakiye 100.000 ETL bedelin ödendiğini ileri sürmüş, davalı ... ise satış bedelinin bakiye kısmının ödenmediğini ve bu konuda ispat yükünün davacı tarafa ait olduğunu savunmuştur.
Uyuşmazlık satış bedelinin bonolarla ödenmesi gereken bakiye kısmının ödenip ödenmediği ve bu konuda ispat yükünün hangi tarafa ait olduğu hususunda toplanmaktadır.
Ne var ki davacı vekili 10.01.2012 tarihli yazılı beyanında bonoların ödendiğine ilişkin belgeleri bulamadıklarından bono bedellerini TL’ye uyarlanarak mahkeme veznesine depo ettiklerini belirtmiş, davalı da yazılı beyanında ödenmeyen kısmın güncellenmiş bedelinin ödenmesini kabul ettiğini ifade etmiştir. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın satış vaadi tarihindeki satış bedelinden ödenmeyen 100.000 ETL kısmının dava tarihinde hangi değere ulaştığı güncelleştirme metodu ile bilirkişiye hesaplattırılarak, bu bedelin davacıya depo ettirilip birlikte ifa kuralı gereği dava kabul edilmelidir..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalılara ait payın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir.
Somut olayda, davalı ... sözleşmede vadeleri belirtilen bakiye 100.000 ETL bedelin ödenmediğini savunmuş, davacı vekili 10.01.2012 tarihli yazılı beyanında bonoların ödendiğine ilişkin belgeleri bulamadıklarından bono bedellerini TL’ye uyarlanarak mahkeme veznesine depo ettiklerini beyan etmiştir. Davacı bilirkişi tarafından belirlenen meblağı depo ettiğinden dava kabul edilerek davaya konu payın tesciline karar verilmiş, yargılama harç ve giderleri davalı tarafa yüklenilmiştir.
Yargılama gideri ve harçlar kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilir. Her ne kadar dava kabul ile sonuçlanmış ise de dava tarihinde davalının 12.03.1984 tarihli satış vaadi sözleşmesi uyarınca alacağı mevcut bulunduğuna, yargılama aşamasında borcun sona erdiğinin anlaşılmasına göre davalı ..."ın sözleşmede kararlaştırılan pay bedelinin bakiye kısmı için davanın açılmasına sebebiyet vermediği gibi davaya karşı koymakta da haklı olduğundan bedelin ödenmeyen kısmı üzerinden hesaplanacak yargılama harç ve giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de depo edilen güncellenmiş satış bedelinin davalı ..."a ödenmesine dair hüküm kurulmaması da yerinde değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.