3. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/498 Karar No: 2014/6824 Karar Tarihi: 05.05.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/498 Esas 2014/6824 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2014/498 E. , 2014/6824 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MERSİN 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2013 NUMARASI : 2011/1483-2013/202
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı Müzeyyen Yılmaz Kaya arasında abonelik sözleşmesi yapıldığını, davalının bu taşınmazda kiracı olduğunu, davalının elektriği kullandığı halde bedelini ödemediğini, bu sebeple Mersin 8. İcra Dairesinin 2010/9570 sayılı dosyasında abone ve davalı aleyhine takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamına ve %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından, takibe konu borcun eski borçları da kapsaması sebebiyle itiraz edildiğini, taraflar arasında 6111 sayılı Kanun kapsamında 30.05.2011 tarihinde taksitlendirilmeye gidildiği ve bu kapsamda ödeme planının verildiğini, ilk taksitin Haziran 2011 tarihinde yapıldığını ve ödemenin de devam ettiğini, taksitlendirme yapıldığı halde itirazın iptalinin talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile dava dışı Müzeyyen Yılmaz Kaya adına mesken abonelik sözleşmesi yapıldığı, davalının ise aboneliğe konu meskende kiracı (fiili kullanıcı) olduğu, takibe konu borcun ödenmeyen elektrik faturalarından kaynaklandığı vurgulanmıştır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3. maddeleri gereği somut olayda (mesken) abonelik sözleşmesi bulunduğundan ve davalı (fiili kullanıcı) tüketici tanımına uyduğundan 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Aynı yasanın 23. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiştir. Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.