Tebliğname No : 4 - 2011/368627
MAHKEMESİ : İdil Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2011
NUMARASI : 2010/52 (E) ve 2011/134 (K)
SUÇLAR : Mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali, tehdit

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Takibi şikayete bağlı olan mala zarar verme suçundan dolayı sanık K.. K.. hakkında verilen kamu davasının düşmesine dair kararın sanığa tebliğ edildiğinin ve sanığın bu hususu temyize getirmemesi nedeniyle şikayetten vazgeçmeyi zımni olarak kabul ettiğinin, TCK’nın 73/6. maddesindeki “Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine olduğunun anlaşılması karşısında; 1412 sayılı CMUK’nın 309. maddeleri uyarınca sanık yararına olan hukuk kurallarına aykırılığın, hükmün sanık aleyhine bozdurulması için Cumhuriyet Savcısına bir hak vermeyeceği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali eylemlerinden kurulan hükümlere yönelik temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Mağdurun oğlu olan ve kolluk tarafından beyanına başvurulup olay hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılan tanık F.. K..’ın, üvey amcası olan sanık S.. K.. yönünden CMK’nın 45. maddesi uyarınca tanıklıktan çekinme hakkı bulunmasına karşın, kuzeni olan diğer sanık K.. K.. yönünden çekinme hakkının bulunmaması nedeniyle, tanığın sadece sanık K.. K..’ın eylemleri açısından olan bilgi ve görgüsü sorularak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Mağdurun şikayet dilekçesinde ismini bildirdiği tanık Hasan Turhan ve mağdurun olay tarihinde 9 yaşında olduğunu beyan ettiği kızının beyanları alınmadan eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,
c-Kabule göre de,
Sanıkların, ortak irade ile hareket ederek mağdurun bahçesine girdiklerinin iddia olunması karşısında, sanıkların eylemlerinin birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin belirlenmesi durumunda TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanabileceği ve suçun takibinin şikayete bağlı olmayacağı gözetilmeden kamu davalarının düşmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer ve Üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.