Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/271
Karar No: 2017/5519

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/271 Esas 2017/5519 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/271 E.  ,  2017/5519 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, tapuda ... adına ham toprak ve meşelik niteliğiyle kayıtlı ... köyü 120 ada 253 ve 309 parsel sayılı sırasıyla 9776,09 m² ve 80302,86 m2 yüzölçümündeki taşınmazların kendisine ait olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava konusu 120 ada 309 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 120 ada 253 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastrodan önceki nedene dayalı, 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılan tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmamıştır.
    1) Davacının dava konusu 120 ada 253 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu taşınmazın davacının mülkiyet ve zilyetliğinde olmadığı anlaşıldığına ve davacı taraf yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Davalı ...nin dava konusu 120 ada 309 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle ... sayılan yerlerden olmayıp tarım arazisi niteliğinde olduğu, eklemeli zilyetlik ile birlikte davacı tarafından kadastro tespit tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile zilyet olunduğu gerekçesi ile bu parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma taşınmazın davacı adına tescili için yeterli değildir,
    Şöyle ki; dosya kapsamında 18.06.2014 günü yapılan keşifte dinlenen tespit bilirkişileri uyumlu ortak beyanlarında, dava konusu taşınmazın yaklaşık 15 dönümünün davacıya ait olduğunu, diğer kısımlarının ise ..., ..., ..., ... ve ... ... ait olduğunu, 20 yıl öncesine kadar herkesin kendi yerini ekip diktiğini ancak son 20 senedir taşınmazın tamamını davacının ekip diktiğini beyan etmesine rağmen mahkemece; davacının,
    taşınmazın tamamına malik sıfatıyla zilyet olup olmadığı hususu netleştirilmeden taşınmazın tamamının davacı adına tesciline karar verilmiş, mahkemece usulüne uygun ... araştırması yapılmamış, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede daha önce ... kadastrosu yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmamıştır. Bu haliyle mahkemece yapılan araştırma zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluşup oluşmadığını belirlenme konusunda yetersizdir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
    Tüm bu nedenlerle; mahkemece, usulüne uygun ... araştırması yapılması gerekmektedir. Dosya içeriğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede daha önce ... kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, bu hususta araştırma yapılmamıştır. Bu yerde ... kadastrosu yapılmışsa, kural olarak: bir yerin ... olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenir ise de bu uygulama ancak o yerde köy ya da belde sınırlarının tümünü kapsayan ve 4785 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak ... kadastrosunun yapılması halinde sağlıklı çözüme ulaştırır. Çünkü, 3116 sayılı Kanun sadece devlet ormanlarının kadastrosunun yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle; 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu kesinleşen tahdit harita ve tutanakları sınır dışında kalan taşınmazın ... niteliğini ve hukukî durumu saptanamayacağından, çekişmeli taşınmazın ... olup olmadığının 4785, 5658 sayılı kanunlar ile 05.11.2003 gün 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş ve iade koşulları yasada gösterilmiştir.
    Bu nedenle: mahkemece, öncelikle, yörede yapılmış bir ... kadastro çalışması varsa bununla ilgili harita ve tutanaklar getirtilmeli, ... kadastrosunun kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, önceki keşifte yer almayan ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita ve bir kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir ... yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, varsa ... kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 ... sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, ... kadastrosu hiç yapılmamış ya da yapılmış ama henüz kesinleşmemişse dava konusu taşınmazın ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1980"li yıllara ait steroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgelerde dava konusu taşınmaz ile çevresi gösterilmeli, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak bilirkişilere incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü; ... ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ... içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, bu inceleme sonunda taşınmazın ... ya da ... içi açıklık durumunda olduğu belirlenirse bu tür yerlerin zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı düşünülmeli, taşınmazın ... ya da ... içi açıklık durumunda olmadığı belirlenirse zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesinin ne olduğu, geçmişte kime ait bulunduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, taşınmazın taksim, hibe veya satış yoluyla davacı yada bayilerine verilip verilmediği hususu yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmalı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları belirlenmeli, taşınmazın değişik bölümlerinden zirai bilirkişi marifetiyle yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği belirlenmeli, 1980’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak
    kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında gösterilerek taşınmazın zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenmeli, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurların tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, çekişmeli taşınmazın fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre tarafların taleplerini tam olarak karşılar şekilde hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davacının dava konusu 120 ada 253 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ..."ya yükletilmesine,
    2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile davalı ...nin dava konusu 120 ada 309 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 19/06/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi