Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2962
Karar No: 2016/1428
Karar Tarihi: 04.02.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2962 Esas 2016/1428 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/2962 E.  ,  2016/1428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, 16.04.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Davacı, murisi ..."ın terekesinin borca batık olduğunu, mirası kendi adına asaleten çocukları adına velayeten kayıtsız şartsız reddettiğini belirterek mirasın reddi beyanının tescilini istemiştir.
    Mahkemece, yasal mirasçıların TMK"nın 606. maddesinde düzenlenen 3 aylık yasal süre içerisinde talepte bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 30.05.2013 tarihli ve 2012/21817E 2013/14857K sayılı ilamında "...Davacı, mirasbırakanı olan eşi ..."nin terekesinin borca batık olduğu (TMK. 605/2 mad) gerekçesiyle mirası kendisi ve çocukları adına kayıtsız şartsız reddettiğini beyan etmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK md. 33). Bu açıklama karşısında davacının Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesine dayalı mirasın hükmen reddi talebi varlığının kabulü gerekir. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz.
    Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğunu hükme bağlamıştır (HMK.md. 2/1). Türk Medeni Kanununda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılan terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda dava değeri ne olursa olsun asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu yön gözetilmeden dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile kararın bozulmasına karar vermiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak görevsizlik kararı verilmesinden sonra yargılamaya asliye hukuk mahkesinde devam edilmiştir.
    Mahkemece, davanın murisin ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasına ilişkin olup bu tür davaların terekeden alacaklı olanlara karşı açılması gerektiği gerekçesi ile, tereke alacaklarına husumet yöneltilmeden hasımsız olarak açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK"nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. md. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir.
    Ayrıca, TMK"nın 426/2 maddesine göre bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı ataması gerekmektedir. Mahkemece, mirasın reddinde yasal temsilcinin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığında, küçüğe kayyum tayin ettirilmesi ve davaya kayyım tarafından devam edilmesi gerekir.
    Somut olaya gelince;
    1-Dava tarihi itibariyle davacılar ..., ... ve ... velayet altında olup reşit değildirler. Mirasın hükmen reddi işleminde annenin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığından küçüklere kayyım tayin ettirilmesi, davaya kayyım tarafından devam edilmesi gerekir. Ancak, yargılama sırasında reşit oldukları anlaşıldığından davacılar ..., ... ve ..."ın davaya muvafakatları olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    2-Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde murisin ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin davalar menfi tespit davası niteliğinde olup alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. O halde mahkemece, davacıya mirasın hükmen reddine neden gösterilen tereke borcunun alacaklısına husumet yöneltmek üzere süre verilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası incelenmelidir.
    HMK"nın 27. maddesi hükmüne aykırı olarak taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi