5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/2537 Karar No: 2016/5289 Karar Tarihi: 25.05.2016
İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/2537 Esas 2016/5289 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, ihaleye teklif veren bir şirket ortağı olan sanığın özgü suç niteliğindeki diğer sanığın eylemine azmettiren veya yardım eden olarak iştirak edebileceğine dikkat çekerek yanılgılı değerlendiğini belirtmiş ve bu nedenle hükümleri bozulmuştur. Ayrıca, ceza takdirinde yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtların isabetli ve denetime olanak verecek şekilde değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmış ve sanıklar hakkında fazla ceza tayini yaptığı gerekçesiyle hükümlerin yeniden incelenmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 37, TCK 40/2, TCK 61, TCK 3/1, TCK 53/1-a, TCK 53/5, CMK 231/11, 5320 sayılı Kanunun 8/1, CMUK 318, 321 ve 326.
5. Ceza Dairesi 2014/2537 E. , 2016/5289 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Tayin olunan ceza miktarına göre, sanıklar müdafiilerin duruşma istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, temyiz incelemesinin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; İhale yetkilisi veya komisyon üyesi olmayan, olayda sadece ihaleye teklif veren şirket ortağı sıfatıyla hareket eden sanık ... Galip"in, özgü suç niteliğinde bulunan diğer sanığın eylemine TCK"nın 40/2. maddesi kapsamında azmettiren veya yardım eden olarak iştirak edebileceği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile TCK"nın 37. maddesi uyarınca fiili birlikte gerçekleştirdiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması, temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde tayin edilmesi gerekirken, belirtilen ilkelere ve 5237 sayılı TCK"nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak hangi somut verilere dayanıldığı da gösterilmeden, yasadaki ifadelerin aynen tekrarı sonucu temel cezaların alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini, Anayasa Mahkemesinin TCK"nın 53. maddesinde yer alan bir kısım ibarelerin iptaline ilişkin 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının değerlendirilmesi lüzumu, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezasının infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Sanık ..."ün adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın CMK"nın 231/11. maddesi gereğince ele alınması için mahkemesine ihbarda bulunulmaması, Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen katılan Mersin Sulama Birliği lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.