15. Ceza Dairesi 2018/2086 E. , 2019/7346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma (değişen suç vasfına göre zimmet)
HÜKÜM : Sanıklar hakkında zimmet suçundan, CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
Zimmet suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan PTT Genel Müdürlüğü vekili ile müşteki ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...... avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sanıklar hakkında açılan kamu davasına katılan olarak kabulüne, incelemenin katılan PTT ve ... vekillerinin sanıklar ..., ... ve ... haklarında zimmet suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına, karar verildikten sonra gereği düşünüldü;
Sanıkların, suç tarihi itibari ile PTT ... Başmüdürlüğü"nde kiralık araç şoförü olarak çalıştıkları, yapılan görev dağılımına göre, temyiz kapsamı dışından bulunan ve posta dağıtım görevlisi olarak çalışan sanık ..."nin 1. Grup Köylerin dağıtımıyla görevli olduğu, dağıtıma şoför olan sanık ... ile beraber çıktığı, temyiz kapsamı dışında bulunan ve posta dağıtım görevlisi olarak çalışan sanık ..."ın 2. Grup köylerin dağıtımıyla görevli olduğu ve dağıtıma şoför olarak sanık ... ile çıktığı, yine temyiz kapsamı dışında bulunan ve posta dağıtım görevlisi olarak çalışan sanık ..."in dağıtıma sanık ... ile birlikte çıktığı, yüklenici firmada şoför olarak olarak çalışan sanıkların sözleşmelerine göre temel olarak posta dağıtım görevi bulunmadıkları; ancak katılan kurumdaki iş yoğunluğu ve azami derecede istifade etme düşüncesiyle şoförlerin de fiilen dağıtıcı ile birlikte dağıtım yaptıkları, mevcut fili duruma göre posta dağıtıcıları ve şoförlerin mevcut kargoları paylaşarak kargo bedellerini ayrı ayrı tahsil ettikleri, katılan kurum ile çalışan firmaların ödeme şartlı kargolarının bedellerinin hesaplarına düzenli yatırılmadığına dair şikayeti üzerine konunun teftiş kuruluna oradan da Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, yapılan soruşturma sonucunda, fiilen dağıtım görevi yapan sanıkların, temyiz kapsamı dışında bulunan diğer posta dağıtıcı görevlileri ile birlikte, koliyi teslim aldıktan sonra dağıtımı gerçekleştirdiklerinde koli yollama kağıdına teslim tarihini yazmaları ve alıcı imzasını almaları gerektiği halde, teslim anında doldurulması gereken koli yollama kağıdına teslim tarihini yazmadıkları, koli bedellerini 1 haftadan 1 yıla varan sürelerle uhdelerinde tutarak, kendi ihtiyaçları için kullandıkları, ödemeyi göndermek istediklerinde yine zimmetsiz olarak koli bedellerini ilgili görevlilere teslim ettikleri, bu surette zincirleme şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda,
Sanıkların tüm aşamalarda suçlamaları kabul etmediklerine yönelik istikrarlı savunmaları, katılanlar vekilinin ve tanıkların somut bir tespite dayanmayan soyut anlatımları ve sanıkların ne kadar koli bedelini ne zaman ve ne şekilde uhdelerinde tuttuklarına dair her hangi bir tespitin yapılmamış olması karşısında, sanıkların cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden, sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanıkların, suç tarihi itibari ile katılan kurumda yüklenici firmadan kiralanan araçlarda şoför olarak görev yaptıkları, görevleri kapsamında gönderileri ve ödeme şartlı posta maddelerini dağıtım ve teslim görevi bulunmadıkları, kendilerine tevdi ve teslim edilmiş bir eşyada bulunmadığı, bu nedenle güveni kötüye kullanma suçunun da oluşmadığı anlaşıldığından, bu hususta tebliğnamade düşme isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 27/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.