12. Ceza Dairesi 2017/11361 E. , 2018/4119 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddine
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı CMK"nın 141. maddesinde, “ suç soruşturması ve kovuşturması” sırasında, gerçekleşen koruma tedbirlerine ilişkin hukuka aykırılıklarla ilgili olarak bu Kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceği vurgulanmakla birlikte, 18/6/2014 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, 6545 sayılı Kanunun 70. maddesi ile ekli 5271 sayılı Kanunun 141/3. maddesi uyarınca, “suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davalarının ancak Devlet aleyhine açılabileceğinin”, aynı Kanunun geçici 8. maddesinde ise “Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce suç soruşturması ve kovuşturması sırasında yapılan her türlü işlem veya alınan karar nedeniyle hâkimler ve Cumhuriyet savcıları hakkında hukuk mahkemelerinde açılan ve hâlen derdest olan tazminat davasına ilişkin dosyaların mahkemesince, Yargıtay incelemesinde bulunan dosyaların ise esası incelenmeksizin ilgili dairece yetkili ağır ceza mahkemesine gönderileceği ve bu davalara ağır ceza mahkemelerince, Ceza Muhakemesi Kanununun 141 inci ve devamı maddeleri uyarınca Devlet aleyhine yürütüleceğinin” belirtildiği, incelenen dosya kapsamına göre, davacının, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği yaptığı sırada, ... isimli avukat ile görüşmesinin iddianameye konu edilip, onur ve şerefine zarar verildiğinin iddia edilmesi karşısında, tazminata esas dosyanın incelenerek, Cumhuriyet savcısının yapmış olduğu işlemler ve uygulamalar neticesinde davacının manevi zarara uğrayıp uğramadığı hususu açıklığa kavuşturulup, sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeden, tazminat talebine konu edilen eylemin 05/06/2009 tarihinde vuku bulduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 144/1-b maddesinde yazılı “Tazminata hak kazanmadığı hâlde, sonradan yürürlüğe giren ve lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, durumları tazminat istemeye uygun hâle dönüşenler tazminat isteyemeyeceği” gerekçesiyle, tazminat isteminin reddine dair yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.