1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/22459 Karar No: 2017/2606
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/22459 Esas 2017/2606 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2014/22459 E. , 2017/2606 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece elatmanın önlenmesi ve ecrimsil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava dilekçesinde sadece ecrimisil isteği yönünden değer bildirildiği, elatmanın önlenmesi yönünden ise bir değer bildirilmediği, davacının ıslah yoluyla ecrimisil tutarını artırdığı ve artırılan ecrimisil tutarı üzerinden harç alındığı, elatmanın önlenmesi isteği yönünden çekişmeli taşınmazın ve yapının değeri üzerinden harç alınmaksızın neticeye gidildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK) Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Hâl böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de, dava konusu taşınmaz üzerine yapılan binanın davalı tarafından yapıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Bu durumda ecrimisil hesabının taşınmazın arsa vasfı niteliği dikkate alınarak hesaplanması gerekirken üzerindeki binanın getireceği kira bedeli dikkate alınarak hesaplanması hatalıdır. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.