Esas No: 2015/16639
Karar No: 2017/5508
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16639 Esas 2017/5508 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı, davalı ... ve ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, zilyetliğinde bulunan 70.000 m² yüzölçümlü taşınmazın ... ... tarafından 50-60 yıl kullanıldıktan sonra 14/11/1997 tarihli harici satış senedi ile ... ..."e satıldığını, ... ... tarafından da yine harici satış senedi ile 19/11/1997 tarihinde kendisine satıldığını belirterek, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince adına tescilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, krokide 1+2 ile gösterilen toplam 45.408 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, ...nin temyizi üzerine hüküm, 8. Hukuk Dairesinin 07/05/2001 tarih ve 3261- 3727 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...Dava konusu taşınmazın kadastro görüp görmediği, sulu - kuru arazi olup olmadığı araştırılmadığı gibi, davacı ve satın aldığı bayileri yönünden de belgesizden zilyetlikle iktisap edilen taşınmazlar araştırılmadan karar verilmiştir. Bu nedenle; eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu"na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu yapılıp, taşınmazlara tutanak düzenlendiğinden, görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine gönderilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu Akçat köyü 114 ada 3 ve 124 ada 3 sayılı parsellerin davacı ... adına; 114 ada 2 sayılı parselin ... niteliğinde ... adına; 124 ada 4 sayılı parselin 12.04.2012 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 2454,37 m²"lik kısmın ... niteliği ile ...; (B) harfi ile gösterilen 1451,53 m²"lik kısmın davacı ... adına; 114 ada 1 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 7802,14 m²"lik kısmın ... niteliğiyle ... adına; (B) harfi ile gösterilen 9598 m²"lik kısmının ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalılar ... ve ... Su İşleri Bakanlığı vekili ile ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 25/03/2013 gün ve 2012/13848 E. - 2013/3143 K. sayılı kararı ile hükmün kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "1) Davalı ... Yönetiminin tüm parsellere yönelik; davalılardan ... ile ... ve ...Bakanlığı vekilinin 124 ada 3, 124 ada 4 ve 114 ada 1 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazların, uzman ... bilirkişi tarafından kesinleşmiş tahdit haritası ve resmî belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada; 114 ada 3 ve 124 ada 3 sayılı parsellerin ... sayılmayan, 124 ada 4 ve 114 ada 1 sayılı parsellerin ise kısmen ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından, davalı ... Yönetiminin tüm parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddine, dava konusu taşınmazlardan 124 ada 3 sayılı parselin tamamında, 124 ada 4 ve 114 ada 1 sayılı parsellerin
ise krokide (B) harfi ile gösterilen bölümlerinde davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşılarak, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, ...nin de bu parsellere yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına
2) Davalı ... ve ... vekilinin 114 ada 3 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince; İncelenen dosya kapsamına göre, çekişmeli taşınmazın, ziraat bilirkişi raporuna göre ekli haritada (A) harfi ile gösterilen kısmının çalılık, böğürtlen türleri ve ... ağaçları ile kaplı olup, hiçbir zaman tarımsal amaçlı kullanılmadığı tesbit edilmiş, ancak; rapor ekinde olduğu söylenen harita, dosyada bulunmadığından taşınmazın hangi bölümü olduğu anlaşılamamıştır. Bu nedenle, mahkemece, fen ve ziraat bilirkişi eşliğinde yeniden yapılacak keşifte, taşınmazın tarım arazisi vasfında olan kısmı ile tarımsal amaçlı kullanılmayan kısmı ayrı ayrı incelenerek, bu kısımlar fen bilirkişi krokisinde ayrı ayrı gösterilmeli ve tarım arazisi olmayan kısmının ayrı bir parsel numarası ile ... adına; tarım arazisi vasfında olan kısmının ise, davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilerek davacı ... Yönetimi vekilinin tüm parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddine, davalı ... ile ... ve ... Bakanlığı vekilinin 124 ada 3 sayılı parselin tamamı ile 124 ada 4 ve 114 ada 1 sayılı parsellerin ise krokide (B) harfi ile gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına, ikinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... ile ... ve ...Bakanlığı vekilinin 114 ada ve 3 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma kararından sonra ... Yönetimi davaya asli müdahil olarak katılmış ve 114 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... vasfı ile tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme sonucunda, davanın kısmen kabulüne ,
124 ada, 3 sayılı parselin davacı ... adına tapuya tesciline,124 ada 4 sayılı parselin fen bilirkişisi ..."ün 12/04/2012 tarihli krokili raporunda gösterilen (A) kısmının (2454,37 m²) ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline, kalan (B) harfi ile gösterilen kısmın (1451,53 m²) en son parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya tesciline, 114 ada 1 sayılı parselin fen bilirkişisi ..."ün 12/04/2012 tarihli krokili raporunda gösterilen (A) kısmının (7802,14 m²) ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline, kalan (B) harfi ile gösterilen kısmın (9598,81 m²) en son parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya tesciline, 114 ada 2 sayılı parselin ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline dair Karamürsel Kadastro Mahkemesinin 19/06/2012 tarih ve 2005/8 E. - 2012/6 K. sayılı kararı ile verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
... köyü hudutlarına kain 114 ada 3 sayılı parselin fen bilirkişisi ..."in 23/01/2015 tarihli krokili raporunda gösterilen (B) harfi ile gösterilen kısmının (15478,270 m² ) tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya tesciline, (A) harfi ile gösterilen kısmın (4279,279 m²) köyün en son parsel numarası verilerek ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline, (C) harfi ile gösterilen kısmın (1533,703 m²) köyün en son parsel numarası verilerek ... vasfıyla ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı, davalı ... ve ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1950 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu ile daha sonra 29/04/1980 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 23/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımların ... vasfıyla ... adına, kalan (B) harfli kısmının davacı adına tesciline karar verilmişse de; eksik inceleme ve araştırma ile çelişkili bilirkişi raporlarına dayanarak hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, bozma kararı sonrası yapılan keşif sonucu düzenlenen 06/03/2014 tarihli fen ve ziraat bilirkişi raporunda 114 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (B) harfli 6672 m² kısmın keşif tarihinde ekili bir ürün olmadığı, nadasa bırakıldığı, uzun yılardır işlenmiş
olduğu, (A) harfi ile gösterilen 14619 m² kısmın ise güneydoğusunda küçük bir alanda (yaklaşık 3 dönüm) ... örtüsüne ait çalılık ve 30-40 adet meşe ağaçları ile kaplı, diğer kısımlarında ise
böğürtlen türleri, yer yer eğrelti otları ile kaplı olup üzerinde kuzey yönünde dereden itibaren 2-3 dönümlük bir alana 2 yaşına ulaşmış ceviz fidanları mevcut olduğu, toprak yapısı incelendiğinde uzun yıllardır işlenmemiş olduğu, yakın tarihte de herhangi bir şekilde tarım yapılmadığı, ceviz fidanları dikili alan haricinde mera amaçlı kullanıldığı belirtilmişken, hükme esas alınan 23.01.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda taşınmaz diğer rapor eki krokideki harflendirmelerden bağımsız şekilde (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilmiş, (B) kısmının fiili kuru tarım yapılan alan olduğu, (C) harfi ile gösterilen kısmının meşe ağaçları ile kaplı olduğu, (A) kısmının yeni dikilmiş 2 yaş ceviz fidanları ile kaplı olduğu belirtilmiştir.
Hükme esas alınan son raporda tarım alanı olarak kişi adına tesciline karar verilen (B) harfli 15478 m² kısım, kısmen ilk raporda uzun yıllardır işlenmediği belirtilen alanda kalmaktadır. Yine ... olduğu belirtilen (C) harfi ile gösterilen kısmı da ilk raporda kısmen tarım alanı olarak belirtilen alana isabet etmektedir. Bilirkişi raporlarında bu şekilde çelişki olduğu halde mahkemece bu çelişki giderilmeden karar verilmiştir.
Bozma kararından sonra ... Yönetimi davaya asli müdahil olarak katılmış ve taşınmazın ... vasfıyla tescilini talep etmiş olduğuna, daha önce yapılan yargılama sırasında davacı yararına zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı ile ilgili kadastro tespitinden 15-20 yıl öncesine ilişkin memleket haritası ve hava fotoğraflarının incelenmediği de, gözönünde bulundurulduğunda mahkemece yeniden inceleme ve araştırma yapılarak hüküm kurulması gerektiği ortaya çıkmıştır.
O halde; çekişmeli 114 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yeri komşuları ile birlikte gösterir en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler marifetiyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile inceletilip çekişmeli taşınmazların üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, açıklanan yöntemlerle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, davacı gerçek kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, bu kez fen, ... ve ziraat bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları, memleket haritaları topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel
bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, keşif sırasında taşınmazların çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmazlar fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra ... yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, çekişmeli taşınmazın kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı ile ilgili araştırma yapılmalı, buna ilişkin tanık beyanları alınmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu müdürlükleri ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden Kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ..., davalı ... ve aslî müdahil ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.