20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/352 Karar No: 2017/5507 Karar Tarihi: 15.06.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/352 Esas 2017/5507 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/352 E. , 2017/5507 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesi ile maliki olduğu ... mahallesi 166 ada 1 sayılı parselde kayıtlı taşınmazının 660 m2 kısmının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/310-2014/11 K. sayılı kararı ile kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından iptal edildiğini, ilgili tapu iptal dosyasının temyiz aşamasında olduğunu bu sebeple o dosyanın bekletici mesele yapılmasını gerektiğini belirterek 30.000,00.-TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmaza ilişkin tapu iptal kararın henüz kesinleşmedi. Taşınmazın hala davacı üzerine kayıtlı olduğu bir kimsenin kendi adına kayıtlı taşınmaz bedeli için dava açmasına hukuki olanak bulunmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür, her ne kadar taşınmaz hala davacı üzerine kayıtlı ise de taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalmış olması davacının tasarruf yetkisini kısıtladığından, davacının tazminat hakkının doğması için tapunun iptal edilmiş olması şart değildir. Ancak davacının zararın kapsamının belirlenebilmesi için taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının belirlenmesi ve bu kısmın davacı adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekeceğinden, somut olayda ise Akçaabat Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/310 E. -2011/11 K. sayılı kararının kesinleşmesi gerekeceğinden mahkemece anılan kararın kesinleştirilmesi için davacılara süre verilmeli, kararın kesinleşmesi ile zararın kapsamı belirlenerek işin esası hakkında karar verilmelidir. Açıklanan sebeplerle mahkemece kurulan hüküm usul ve kanuna aykırı olup bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/06/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.