Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8776
Karar No: 2016/3417
Karar Tarihi: 28.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8776 Esas 2016/3417 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/8776 E.  ,  2016/3417 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Hasımsız olarak görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/04/2015 gün ve 2015/68-2015/358 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi ilgili kişi vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    Dava, çek iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davaya konu çekin yetkili hamili olan müvekkili tarafından zayi edildiğini ileri sürerek, çekin iptalini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda, açıklanan gerekçe ile talebe konu çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmiştir.
    Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de, çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, hasımsız şekilde açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer"i müdahale imkanı yoktur. Yapılan genel nitelikteki bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olursa, mahkemece görülüp, sonuçlandırılan davada verilen hükmün, çek keşidecisi sıfatı ile üçüncü kişi tarafından temyiz edildiği, bu hali ile değinilen ilkeler ışığında, mümeyyiz çek keşidecisinin davada taraf sıfatının bulunmadığı ve esasen eldeki davanın tarafı olma imkanının da bulunmadığı anlaşılmakla, mümeyyiz ilgili kişi ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilgili kişi ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Dava, çek iptali isteminden ibarettir. Bu nevi davalar, HMK"nın 382/2-(e)-6. maddesi uyarın-ca çekişmesiz yargı işi niteliğindedir. Bu nedenle, Daire çoğunluğunun bu gibi davalarda asli ya da feri müdahalenin söz konusu olmayacağına ilişkin görüşüne katılıyorum.
    Ancak, çek iptali davalarının özelliği gereği, iptali istenen çeki elinde bulunduran ve yargılama sırasında bu yolda davanın görüldüğü mahkemeye TTK"nın 758 ve 763. maddeleri çerçevesinde başvuruda bulunan kişilerin "ilgili" yahut "ilgili kişi" olarak adlandırılmaları gerekmektedir. Çek iptaline ilişkin kanuni düzenleme gözetildiğinde, kuşkusuz, hüküm anına değin söz konusu kanuni lazimeyi yerine getirmeyen kişilerin, hüküm veren mahkeme bakımından, davanın "ilgilisi" sayılması mümkün değildir ve bu gibi kişiler için, mahkemece fiziken hamili oldukları çek için verilen iptal kararının iptalini isteme imkanı dışında, verilen hükme karşı başkaca bir hukuki başvuru yolu bulunmamaktadır. Nitekim, TTK"nın 818. maddesi delaletiyle uygulanması gereken 764/1. maddesinde, verilen süre içerisinde mahkemeye sunulmayan çekin iptaline hükmedileceği düzenlenmiş olup bu hükümden de anlaşılacağı üzere, ilgili sıfatının kazanılması, bu konudaki yargılama sürecine kanunun öngördüğü çerçevede ve usulünce intikal edilmiş olunmasına bağlıdır. Tartışma, davanın tarafı yahut müdahil sıfatı bulunmayan ve fakat açıklanan biçimiyle ilgili sıfatını taşıyan kişilerin, mahkemece verilen kararı temyiz etme hak ve yetkisine sahip olup olmadıkları üzerinedir.
    Çekişmesiz yargı kolunda, yukarda belirtildiği üzere "ilgili" sıfatını taşıyanların, bir kararı temyiz etmekte hukuki yararının bulunması halinde, temyiz yoluna başvurabilmelerine olanak veril-melidir (bkz. Kuru, Baki; HMU, Cilt:IV, Dördüncü Baskı, sh. 3331, dipnot 276 ve civarı). Kuşku-suz, bu yöndeki temyiz başvuruları bakımından da, başvuruda hukuki yararın varlığı ya da yokluğu, her somut olayın niteliğine göre belirlenmelidir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, "yargılama ilgilileri", HMK"nın 27. maddesinde de açıkça ifade edildiği üzere, hukuki dinlenilme hakkına sahip yargılama özneleridir ve yine aynı yasa maddesinde de belirtildiği üzere, yargılama ve hüküm ile ilgili olarak bilgi sahibi kılınmaları gerekir. Şu halde, mahkemece verilen kararın bu gibi kişilere de tebliği gerektiği kuşkusuzdur. Bu karara karşı temyiz süresi ise, HUMK"nun 432/1. maddesinin kıyasen uygulanması suretiyle, hükmün ilgiliye tebliği ile başlamalıdır.
    Somut olay bakımından, temyiz isteminde bulunan ... vekilinin, yargılama süreci içerisinde, iptali istenen çeki elinde bulundurduğunu usulen tevsik etmek suretiyle yargılama sürecine dahil olduğu ve yukarda açıklandığı üzere "ilgili" sıfatını kazandığı, bu durumda, fiziken yeddinde bulundurduğu ve meşru hamili olduğunu ileri sürdüğü iki adet çekin de iptalini içeren yerel mahkeme kararını temyiz etmekte hukuki yararının mevcut olduğu ve kararın kendisine tebliğ tarihi de gözetildiğinde, temyiz isteminin süresinde bulunduğu dosya kapsamıyla sabittir.
    Tüm bu nedenlerle, mümeyyiz ilgili vekilinin temyiz dilekçesinin incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini düşündüğümden Daire çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava, çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece verilen, dava konusu çekin üçüncü şahıs tarafından ibraz edildiğinden konusu kalmayan davada karar verilmesine yer olmadığına, davacının, çeki ibraz eden aleyhine istirdat davası açmış olduğundan, tedbir kararının devamına ilişkin kararı, temyiz eden ilgilinin temyiz talebi, Dairemiz çoğunluğu, tarafından kararda yazılı gerekçelerle, reddedilmiştir.
    Kural olarak, çekişmeli yargıda temyiz hakkı, davanın taraflarına aittir. Tarafların da, kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunması gerekir.
    Çekişmesiz yargıda ise, bir kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunan bütün ilgililer, temyiz yoluna başvurabilirler. (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt: V, Altıncı Baskı, sayfa: 4571)
    Somut olayda, kararı temyiz eden ..."un, bu davada kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunup bulunmadığının belirlenmesi, bunun için de, dosyadaki delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir.
    Dava dilekçesinde, dava konusu çekin düşürmek suretiyle kaybedildiği iddia edilmiş, bu çeke, ne şekilde hamil olunduğuna ilişkin bir açıklama yapılmamıştır.
    Muhatap banka şubesine yazılan müzekkereye verilen cevapta, çekin ibraz edildiği bildirilerek, hamile ilişkin bilgiler ve çek fotokopisi mahkemeye gönderilmiştir. Bu bilgilere göre, çeki ibraz eden hamil, çekin lehdarı olan ..."dur. İptali istenen çek, ciro edilmeden, lehtar olan hamil tarafından, bankaya ibraz edilmiştir.
    Hamil ... vekili, yargılama sırasında, müdahale ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebini içeren dilekçesini, dosyaya sunmuştur.
    Mahkemece, davacı vekiline süre verilmesi üzerine, davacı vekili tarafından istirdat davası açılmış ve dava dilekçesi ve keşideci şirket adına yapılan suç duyurusuna ilişkin dilekçe suretleri ile dava konusu çekin keşidesi olan şirkete ait imza sirküsü sureti dosyaya sunulmuştur.
    Hamil aleyhine açılan istirdat davasına ilişkin dilekçede, davacının, çekin keşidecisi olan şirkette satış ve satın alma müdürü olarak çalıştığı, şirket yetkilisinin iş yerine devamlı gelen bir kişi olmadığı, kimseye imza yetkisi vermediği, işlerin yürümesi açısından, kendisine bilgi verilmesi kaydı ile, gayrı resmi olarak ..."in, bazı çek ve senetlere imza atma imkanının mevcut olduğu, ifade edilmiştir.
    Dilekçede, gayrı resmi olarak bazı çek ve senetlere imza atma imkanının mevcut olduğu ifade edilen ..."in, dosyamız davacısı olduğu anlaşılmaktadır. Bu kişi, çalıştığı şirketin keşideci, temyiz eden ..."un lehtar olarak hamili olduğu çekin iptali için, inceleme konusu bu davayı açmıştır. Bu davada, çekin ödenmemesi için, tensiple birlikte ihtiyati tedbir konmuş, nihai kararda da, istirdat davası açıldığından, verilen ihtiyati tedbirin devamına karar verilmiştir.
    Somut olayı özetledikten sonra, bir de yasal düzenlemeye bakmakta fayda görüyorum. HMK"nın 27. maddesi "Hukuki dinlenilme hakkı" başlığını taşımaktadır. Madde metni ise, "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir." şeklindedir.
    Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, hasımsız açılan çek iptali davasında, dava konusu çeki, lehtar olarak bankaya ibraz eden, yargılama sırasında da dosyaya taleplerini bildiren ve bu sıfatla kararı temyiz eden ..."un, yargılamanın diğer ilgilileri kapsamında, hamili olduğu çekten kaynaklanan hakları ile bağlantılı olarak, hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğunun ve dolayısıyla bu davada ilgili olduğunun kabulü zorunludur.
    Bu nedenlerle, mümeyyiz ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesi gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun temyiz isteminin reddine ilişkin kararına katılmıyorum. 28.03.2016

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi