
Esas No: 2018/12629
Karar No: 2018/24610
Karar Tarihi: 19.11.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/12629 Esas 2018/24610 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde kayıtlarda belirtilen iş dışında görevde çalıştığını, ancak fiilen çalıştığı işe dair ücretin kendisine ödenmediğini ileri sürerek, fark işçilik ücreti taleplerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacıya toplu iş sözleşmesine uygun olarak ücret ve diğer haklarının ödendiğini ve taleplerin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fiili olarak kayıtlarda geçen ve ücretlendirmeye tabi tutulduğu iş dışında başka bir işte çalıştırıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Somut dava, davacının davalıya ait işyerinde kayıtlarda belirtilen iş dışında görevde çalıştırılmasına rağmen fiilen çalıştığı işe dair ücretin ödenmediği iddiasına dayalı fark işçilik alacaklarına ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Öncelikle davacının fiilen yaptığı işin hangi bilgi ve belgelere dayanılarak belirlendiği denetlenememektedir. Öte yandan, davalı işveren işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmelerinin ekinde yer alan pozisyon cetveline göre her bir pozisyon için alt ve üst derece sınırı (2012 yılı Mart ayından itibaren derece üst sınırları “2” puan arttırılmıştır.) belirlenmiş olup, dosyaların bir kısmında belirlenen derecenin üst sınırların aşılması ve bir kısmında da mevcut kademeye göre daha üst kademeden tespitte bulunulması da hatalıdır. Belirtilen sebeplerle; öncelikle davacının fiilen yaptığı iş denetime elverişli şekilde belirlenmeli, ardından toplu iş sözleşmelerindeki derece ve kademeye ilişkin hükümler ile sözleşme ekindeki pozisyon cetvelindeki üst derece sınırına dikkat edilmek suretiyle varsa fark işçilik alacakları denetime elverişli şekilde hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Denetime elverişsiz ve hatalı tespitler içeren bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.