15. Hukuk Dairesi 2016/5930 E. , 2018/928 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, davacı karşı davalı ve davalı karşı davacının, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı karşı davalı yüklenici, davalı karşı davacı iş sahibidir. Davacı karşı davalı, davalı karşı davacı ile aralarında 10.09.2013 tarihli anahtar teslimi bir adet yazlık villa yapımı sözleşmesi bulunduğunu sözleşmeye göre belirlenen miktardan daha fazla iş yaptıklarını, iş sahibinin yapılan iş karşılığı yapması gereken ödemeleri yapmadığını belirterek yapılan iş karşılığı ödenmeyen bedelin tahisili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı karşı davacı iş sahibi, yüklenici ile aralarında sabit götürü fiyatlı anahtar teslim anlaşma olduğunu fazla iş yapıldığı iddiasını kabul etmediklerini, yüklenicinin edimini ifa etmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını belirterek fazaladan ödeme yaptıklarını, yapılamayan işlerin ve yapılan fazla ödemenin tespit edilerek tahsilini talep etmiştir.
Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, görülmüş ve asıl davanın kabulüne karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un amaç başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanun"un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye
ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi." düzenlemeleri bulunmaktadır. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir.
Açıklanan hususlar gözetildiğinde somut olayda, davacı karşı davalı yüklenici ile davalı karşı davacı iş sahibinin (tüketici) tarafı olduğu eser sözleşmesi de tüketici işlemidir. Bu kapsamda eser sözleşmesi ilişkisinin de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmaktadır. Dava açıldığı tarihte, 6502 sayılı Kanun"un 73/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınmalıdır ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olamaz.
Bu durumda mahkemenin görevli olmadığı gözetilerek dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken, asıl davanın kabulüne karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.