Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2394
Karar No: 2020/1166
Karar Tarihi: 26.02.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2394 Esas 2020/1166 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bakırköy 48. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, sanığın kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçu nedeniyle mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak hükmün gerekçe bölümünde sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmemesi, mahkeme kararının yetersiz ve soyut gerekçelerle verildiği tespit edilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında başka bir dava olup olmadığının belirlenmesi, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin dosyalarının detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Mahkeme kararında bahsi geçen kanun maddeleri 5275 sayılı CMK’nın 106/3, Anayasa'nın 141. maddesi'nin 3. fıkrası, 5271 sayılı CMK'nın 34 ve 230. maddeleri, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi'nin 5. ve 4. fıkraları ve TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendidir.
20. Ceza Dairesi         2017/2394 E.  ,  2020/1166 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : BAKIRKÖY 48. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 81. maddesiyle yapılan değişiklikle 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinin “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” hükmünü içermesi karşısında, tebliğnamedeki “ adli para cezasının ödenmeyen miktarının infazı kısıtlar biçimde hapse çevrileceğine ihtaren karar verilmesi suretiyle 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi aykırı olduğuna” ilişkin bozma talepli hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden tebliğnamenin bu hususa yönelik bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Anayasa"nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri gereğince, hükmün gerekçe bölümünde sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin gösterilmesi, ulaşılan kanıya göre sanıkların sabit kabul edilen fiilleri açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun saptanması gerektiği gözetilmeden, yetersiz ve soyut gerekçe ile hüküm kurulması,
    Kabule göre;
    1- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    2- 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gereğince sanığa İzmir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 16.04.2014 tarihinde tebliğ edilen uyarı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi,
    3- Sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin Bakırköy Denetimli Serbestlik ve Yardım Şube Müdürlüğü"ne ait dosyanın aslı ya da onaylı örneklerinin denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi