Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1377 Esas 2018/4027 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1377
Karar No: 2018/4027
Karar Tarihi: 08.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1377 Esas 2018/4027 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği ve istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinin ardından, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olduğu, yapılan tartışmaların eksiksiz olarak sergilendiği, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şu şekildedir:
-TCK'nın 314/2 (silahlı terör örgütüne üye olma suçu)
-3713 sayılı Kanunun 5 (terörle mücadele kapsamında alınacak tedbirlere ilişkin kanun)
-TCK'nın 62 (celse arası tutukluluk halinin değerlendirilmesi)
-TCK'nın 53 (ceza indirimi)
-TCK'nın 58/9 (iyi hal indirimi)
-TCK'nın 63 (sabıkaya etkisi)

16. Ceza Dairesi 2018/1377 E. , 2018/4027 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53,58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.