Esas No: 2022/3774
Karar No: 2022/4366
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/3774 Esas 2022/4366 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 12 numaralı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'ne gönderildi. Daire, istihkak davasına konu 13/10/2017 tarihinde haczedilen taşınırların değeri olan 43.000 TL'nin, bölge adliye mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırını geçmediğini belirterek temyiz başvuru talebini reddetti. Ancak davacı vekili, mahcuzların, 13.10.2017 ve 07.12.20217 tarihinde yapılan haciz işlemleri ile haczedilen taşınırlar olduğu ve kıymetlerinin 69.400 TL olduğu konusunda maddi hata yapıldığı gerekçesiyle temyiz itirazlarının incelenmesi talebinde bulundu. Daire, yapılan incelemeler sonucunda önceki kararında maddi hata olmadığını ve talebin reddedilmesi gerektiğini belirtti. Kararda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesindeki temyiz kesinlik sınırı ile ilgili değişiklikler detaylı olarak açıklandı. Bu sınır; 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren 40.000 TL'ye, 20
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28/02/2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01/01/2020 tarihinden itibaren de yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası'na, 01/01/2021 tarihinden itibaren de yetmiş sekiz bin altı yüz otuz Türk Lirası'na çıkarılmıştır.
Bölge adliye mahkemesi kararının temyiz istemine ilişkin olarak Dairemizin 11/10/2021 tarih ve 2021/10143 Esas, 2021/8722 tarihli kararı ile; uyuşmazlık konusu değerin (istihkak davasına konu 13/10/2017 tarihinde haczedilen taşınırların değeri olan 43.000,00-TL.’nin) bölge adliye mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırını geçmediği gerekçesiyle temyiz başvuru talebinin reddine karar verildiği, işbu kararımızın tebliği üzerine davacı vekili 25/02/2022 tarihli dilekçe ile; istihkak davasına konu mahcuzların, 13.10.2017 ve 07.12.20217 tarihinde yapılan haciz işlemleri ile haczedilen taşınırlar olduğu, kıymetlerinin ise 69.400,00 TL olduğu her iki haciz tutanağı ile de durumun sabit olduğu Dairemizce maddi hata yapıldığından bahisle temyiz itirazlarının incelenmesi talebinde bulunulmuştur.
Somut olayda; dava dilekçesinde 13/10/2017 tarihli haciz tutanağında yer alan mahcuzlar ile birlikte 07/12/2017 tarihli haciz tutanağında yer alan mahcuzların da davaya konu edildiğinin açıkça belirtilmediği, yine bilirkişi raporunda; sadece 13/10/2017 tarihinde haczedilen mahcuzlara yönelik inceleme yapıldığı ve ilk derece mahkemesi kararında da 13/10/2017 tarihinde haczedilen mahcuzlara ilişkin olarak değerlendirme yapıldığı görülmüştür. Ayrıca bölge adliye mahkemesi kararının gerekçe bölümünden de anlaşılacağı üzere 13/10/2017 tarihinde haczedilen mahcuzlara yönelik inceleme yapılmıştır.
Hal böyle iken, davacı tarafından özellikle bilirkişi raporuna karşı dava konusunun 13/10/2017 tarihinde haczedilen mallar ile birlikte 07/12/2017 tarihinde haczedilen mallar da olduğu konusunda herhangi bir beyanda bulunulmamış, gerek istinaf dilekçesinde gerekse de temyiz dilekçesinde bu konuya ilişkin beyana yer verilmemiştir. Bununla birlikte, harca esas değer olarak belirtilen 69.400,00 TL dikkate alınıp gerek 13/10/2017 tarihinde gerekse de 07/12/2017 tarihinde haczedilen mahcuzların toplam değeri olarak (69.400,00-TL.) kabul edilse dahi bu değer de bölge adliye mahkemesi karar tarihine göre temyiz kesinlik sınırı altındadır.
Buna göre, Dairemizin 11/10/2021 tarih ve 2021/10143 Esas, 2021/8722 tarihli kararında maddi hata olmadığından davacı vekilinin 25/02/2022 havale tarihli dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin maddi hata yapıldığına ilişkin 25/02/2022 havale tarihli dilekçesinin REDDİNE, 04/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.