11. Hukuk Dairesi 2015/8737 E. , 2016/3407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/03/2015 tarih ve 2014/938-2015/179 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekili şirketin davalı bankadan biri 380 TL ve diğeri 1.120.000 TL olmak üzere iki kredi kullandığını, müvekkil şirket tarafından, kredilerin erken kapatılmasının talep edildiğini, davalı bankanın kredi kapatma hesabı çıkararak müvekkil şirkete bildirdiğini, müvekkil şirket yetkilisi... tarafından hesaplar kontrol edildiğinde, bir kredi hesabına 38.350 TL, diğer kredi hesabına ise 13.150 TL erken kredi kapatmaya yönelik ilave para talep edildiğinin görüldüğünü, müvekkili şirketin dekont üzerine, dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile kredinin kapatılması yazılmak suretiyle ödemenin gerçekleştirildiğini, davalı bankaya..... Noterliği"nden 09.07.2013 tarihinde ihtar keşide edildiğini, davalı banka tarafından erken ödeme ücretlerinin, 10.12.2013 tarih ve 1.500 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin 12.maddesi kapsamında ödenmesinin istendiği ve tahsil edildiği, ayrıca bu sözleşmenin daha evvelden müvekkil şirket yetkilisine verildiği ancak istenirse tekrar verilebileceğinin bildirildiğini, ancak sözleşmenin ilk ve son sayfasında müvekkilinin imzasının bulunduğunu, tahsile dayanak maddenin bulunduğu sayfanın müvekkilince imzalanmadığını, bankaca yapılan tahsilin haksız olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin her türlü dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydı ile, 10.000 TL"nin davalı bankadan, müvekkil şirketten tahsil ettiği 27.06.2013 tarihinden geçerli olmak üzere avans faiz oranı ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının imzalamış olduğu 10.12.2012 tarihli ve 1.500.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi kapsamında çeşitli tarihlerde krediler kullandığını, davacının davasına konu erken kapama ücretlerine ilişkin 2 adet kredisinin 1.120.000 TL ve 380.000 TL tutarlı krediler için erken kapama talebinde bulunduğunu, davacının iddiasının erken kapama ücretinin sözleşmesel herhangi bir dayanağı olmadığı hususunda olup, sözleşmenin ilk ve son sayfasının imza altına alınmasının olağan bir uygulama olduğunu, gerçekte davacı ile aralarındaki genel kredi sözleşmesinin mevcudiyeti doğrultusunda davanın başkaca incelemeye gerek kalmaksızın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında 10/12/2012 tarihli 1.500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden davalı banka tarafından davacı şirkete aylık %1,10 faiz oranı ile 1.120.000,00 TL taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredi aylık 30.640,62 TL "den ödenmek üzere 48 ay geri ödeme planına bağlandığı, kredinin 6 taksidinin ödendiği, 6 taksit tarihi itibariyle kalan anaparanın 1.029.894,06 TL olduğu, yine davalı banka tarafından davacı şirkete aylık %1,05 faiz oranı ile 380.000,00 TL taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredi aylık 10.270,73 TL "den ödenmek üzere 48 ay geri ödeme planına bağlandığı, kredinin 5 taksidinin ödendiği, ödenen 11/06/2013 taksit tarihi itibariyle kalan anapara tutarının 349.048,74 TL olduğu, davacı şirket tarafından, davacı bankaya 1.120,00 TL kredi bedeli için hesaba 1.080.139,33 TL ve 380.000,00 TL kredi bedeli için kredi hesabına 364.122.80 TL yatırarak 26/06/2013 tarihinde kredilerin tasfiye edildiği, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 12/1 maddesinde, kredi borcunun erken kapatılması halinde davalı bankanın müşterisinden erken kapama ücreti talep edebileceğinin açıkça düzenlenmiş olduğu, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK.m.18/2 "ye göre, basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davacı açısından sözleşme hükmünü haksız şart niteliğinde olduğunun kabulü mümkün olmadığı gibi sözleşmenin davacı açısından bağlayıcı olduğu dikkate alındığında bankanın erken kapanan kredi için erken kapama komisyon ücretini talep edebileceği, bilirkişinin anılan madde hükmüne göre yapmış olduğu hesap sonucunda davalı bankanın almış olduğu erken kapama komisyon ücretinin diğer bankaların ortalaması altında kaldığı, dolayısıyla davalı bankanın almış olduğu erken komisyon ücretinin sözleşmeye ve ortalamaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.