11. Hukuk Dairesi 2015/15662 E. , 2016/3406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/12/2014 tarih ve sayılı 2012/248-2014/1012 kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 19.292 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket ile aralarında 13/11/2009 tarihinde .... Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre....."nin 26 ve 27 no.lu mağazalarında, davalı şirketin bayisi olarak faaliyet göstermeye başladıklarını, ...."ye karşı tüm ticari yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, zarar ettiklerinden davalının franchise sözleşmesini feshetmeyi kabul ettiğini, 18/05/2011 tarihinde davalı ile fesih protokolü ve tahliye taahhütnamesi düzenlendiğini ve protokol ve taahhütname uyarınca işyerlerini boşaltarak devir teslim işlemlerinin gerçekleştiğini, fesih protokolünün 5. maddesinde müvekkili şirketin ancak 01/05/2011 tarihine kadar muaccel hale gelmiş/gelecek tüm bedelleri .... Şti"ye ödemekle yükümlü olmasının karara bağlandığını, buna rağmen davalı şirketin 01/05/2011 tarihinden sonraki 15 günlük süre için kira bedeli ve yine aynı döneme isabet eden 15 günlük ortak masraf bedelini haksız olarak 08/07/2011 tarih 660444 no"lu belgede toplam 8.618,76 TL fatura ettiğini, söz konusu bedelin 01/05/2011 tarihinden sonra muaccel hale gelmiş bir bedel olduğundan dolayı müvekkili adına fatura edilmesinin fesih protokolünün 5. maddesine aykırı olduğunu, iş bu fatura bedelinin davalı şirkete ödendiğini, bedellerin haksız olarak tahsil edildiğini farketmeleri üzerine 11.04.2012 tarih 178504 numaralı ve 11.04.2012 tarih 178505 numaralı iade faturaları düzenleyip gönderdiklerini davalı şirkete gönderilen iade faturalarının ödenmemesi üzerine İskenderun 3. İcra Müdürlüğünün 2012/1613 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borcun ödenmediğini iddia ederek davalının İskenderun 3. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1613 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın % 40"ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, her ne kadar madde içeriğinde "01/05/2011 tarihine değin" ibaresi yer alsa bile maddenin tümü göz önüne alındığında kiracının tahliye edilen tarihe kadar sorumluluğunun devam edeceği, vaki ve muhtemel borçların da feshedilen bayilik sözleşmesi mahsuplaşmasına konu edilebileceğinin düzenlendiğini, davacının 15 günlük Mayıs 2011 kira bedeli ortak masraf bedeli ve pazarlama katkı payına dair bedelleri iade fatura ederek icra takibi başlattığını, ancak davacının kiralananın 24/05/2011 tarihine kadar fiilen kullanmaya devam ettiğini ve fayda sağladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, İskenderun 3. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1613 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davacı tarafından borçlu .... aleyhine 11.940,97 TL asıl alacak 319,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.260,30 TL"nin tahsili için icra takibi yapıldığı, icra emrinin borçluya tebliğ üzerine süresinde borca itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, süresinde iş bu davanın açıldığı, yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde birinci ve üçüncü bilirkişi raporlarında davacının davalıdan 3.322,21 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Her ne kadar taraflar arasında 18.05.2011 tarihli protokolde mecurun 24.05.2011 tarihi itibariyle tahliye edilerek kiralayana teslim edileceği ve 01.05.2011 tarihine değin muaccel hale gelmiş bedellerin ödeneceği kararlaştırılmış ise de; mayıs ayına dair onbeş günlük kira bedeli ve ortak masraf bedeli ile nisan, mayıs, haziran aylarına dair pazarlama katkı payı bedeline ilişkin düzenlenen faturaların davacıya tebliğ edildiği ve davacı tarafından sekiz günlük yasal sürede faturalara itiraz edilip iade faturası kesilmediği, süre geçtikten sonra iade faturası düzenlendiği ve bu faturaları defterine kaydettiği anlaşılmakla, davacının bu bedelleri ödemekle yükümlü olmasına rağmen, süresinden sonra düzenlenen iade faturasına dayanarak defterine kaydettiği faturalardan yalnız mayıs/haziran pazarlama katkı payına ilişkin fatura bedelini ödememekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 27.30 TL harcın temyiz edene iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.