
Esas No: 2017/35796
Karar No: 2019/4672
Karar Tarihi: 14.03.2019
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/35796 Esas 2019/4672 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Mahkemece, bozma ilamına uyularak karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
...... niteliğindeki ...... İlçesi ...... mahallesi 158 ada 38 parsel sayılı taşınmaza net gelirine göre üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek; ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak;
1)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
2)Dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi kurulu raporunda belirlenen özellikleri dikkate alınarak tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilen objektif değer arttırıcı unsurun % 50 olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti,
3)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın köye ait ortak sulama sistemi ile sulandığı belirlendiğinden sulama masrafının araştırılarak üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği halde, tarla kirası, vergi ve faizler düşüldükten sonra 2010 yılı...... Bakanlığı ilçe tarım müdürlüğünün resmi verilerine göre belirlenen üretim masrafı arttırılarak hesap yapan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
4)3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmaz 158 ada 38 parsel olduğu halde, eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulmak suretiyle infazda tereddüte yol açılması,
Doğru olmadığı gibi;
5)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.