17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3778 Karar No: 2018/7496 Karar Tarihi: 06.09.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3778 Esas 2018/7496 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/3778 E. , 2018/7496 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 6183 sayılı yasa kapsamında menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, amme borçlusu ..."in ödenmeyen amme borçları için davalı bankaya tebliğ olunan haciz bildirisinde müvekkilinin 124.114,43.-TL alacaklı olduğunun tebliğ edilmesine rağmen davalının amme borçlusuna tebliğden sonra 9.290,00.-TL ödeme yaptığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup 9.290,00.-TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren 6183 sayılı Yasa uyarınca geçerli olan amme faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28.08.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 25.774,38 TL"ye çıkartmıştır. Davalı vekili; davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller, dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 939,79.-TL"nin 02/11/2012, 6.684,58.-TL"nin 12/11/2012, 6.251,93.-TL"nin 14/11/2012 ve 960,40.-TL"nin de 26/11/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-136 Sayılı Avukatlık Kanunu"nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa"nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7.maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 3. bendinin hükümden tamamen çıkartılıp yerine, "1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 168.maddesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı kuruma verilmesine“, reddedilen kısım üzerinden de 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı bankaya ödenmesine” ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 06/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.