Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3760 Esas 2018/7495 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davalarının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde, adına kayıtlı taşınmazını yargılanmakta olduğu bir dava sonucunda ceza alırsa elinden gider korkusuyla bila bedel dava dışı ..."a devrettiğini, ondan da kendi talimatı ile eşi davalı ... ..."ye devredildiğini, ancak onların görünürdeki malik olduğunu, taşınmazın asıl sahibinin kendisi olduğunu beyan etmiş, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tapuya kayıt ve tesciline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davanın davalısı, cevap dilekçesinde; taşınmazı parasını vererek ..."dan satın aldığını, bilahare devrettiğini beyan etmiş, açılan davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı; tapuda en son malik olarak görünen davalı ... aleyhine dava açarak dava konusu gayrımenkulün tapu iptali ve kendi adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinin hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, gerekçede Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2010/1 E-2010/32 K sayılı ilamı ile hüküm altına alınan “ hiç kimse kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemez” ilkesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 82,90 TL fazla alınan temyiz peşin harcın davacıya geri verilmesine, 06/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.