
Esas No: 2016/6590
Karar No: 2016/6808
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/6590 Esas 2016/6808 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve kendisinin reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden; davalı kadın tarafından ise, yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminatların miktarı ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK m. 141/1). Somut olaya gelince, davalı kadın davaya cevap dilekçesiyle manevi tazminat talebinde bulunmuş, maddi tazminat hakkının saklı tutulmasını talep etmiştir. Daha sonra mahkeme, tarafların boşanma hususunda anlaştıklarından bahisle Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar vermiş, ancak Dairemizin 2014/15344 esas ve 2015/269 karar sayılı ilamıyla işbu karar tazminat hakları saklı tutulmak suretiyle boşanma kararı verilemeyeceği ve tam bir anlaşma olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Kadın cevap dilekçesinde istemediği halde, bozmadan sonra maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı tarafın davalının maddi tazminat talebine muvafakati olmamıştır. Bu talep iddianın genişletilmesi niteliğindedir. Davalı tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. O halde, davalının maddi tazminat talebi (TMK m. 174/1) hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun
4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.04.2016 (Salı)