Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2261
Karar No: 2010/5126
Karar Tarihi: 28.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2261 Esas 2010/5126 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2261 E.  ,  2010/5126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

    ... ve ... ile ... ve ... aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.12.2009 gün ve 162/460 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar vekili, “...Sitesi No:79 Pınarlı” adresinde bulunan villanın vekil edenleri tarafından 2.8.2004 günlü sözleşme ile davalı ...’dan satın ve zilyetliğinin devralındığını, diğer davalı ...’nin aynı evi daha önce diğer davalıdan satın aldığını öne sürerek çilingir vasıtasıyla girerek işgal ettiğini açıklayarak, davalıların elatmasının önlenilmesine ve murazaanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., dava konusu taşınmazın da üzerinde bulunduğu parsel üzerine 20 adet villa yaptırdığını, nizalı binayı önce diğer davalı ...’ye sattığını, ancak adı geçenin satış bedelinin cüzi kısmını ödediğini, kalan kısmı için icra takibi yaparak, haciz işlemi ile binayı geri aldığını, bilahare bir müddet bizzat kullanıp daha sonra da yurtdışında oturan ve yaz aylarını burada geçiren davacılara sattığını, davalı ...’nin villayı işgal ettiğini açıklamıştır.
    Davalı ... vekili, dava konusu binanın bulunduğu taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu, vekil edeninin üzerine inşa edilen villayı davalı ...’den satın aldığını, icra takibi ve haciz işlemini takiben alacaklı-satıcı Bedri’nin enkaz bedelini alacağına mahsuben aldığı halde söküm işlemi yapmaksızın binayı danışıklı olarak davacılara devrettiğini, zilyetliğin vekil edeni tarafından sürdürüldüğünü ve ecrimisil ödendiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu binanın bulunduğu taşınmazın 590 parsel numarasıyla 23.8.1994 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edildiği ve 6831 sayılı Yasanın değişik 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirlenmiş bulunmaktadır. Davacılar, uyuşmazlık konusu binanın davalı ...’den satın ve zilyetliğin devralındığını,üzerindeki binanın satıcıları tarafından inşa edildiğini, davalı ...’nin haksız işgal ettiğini ileri sürerek ve satın almaya dayanarak elatmanın önlenilmesi ve anlaşmazlığın giderilmesini istemiştir. Davalı ..., davacılar tarafından ileri sürülen maddi vakıayı doğrulamıştır. Davalı ... ise binayı daha önce diğer davalıdan satın aldığını, satış bedeli hususunda davalı ... ile anlaşmazlığa düşüldüğünü, korunması gereken zilyedin kendisi olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Somut olayda iddia, savunma ve dosya kapsamı itibariyle ; Hazineye ait taşınmaz mal üzerine izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan kalıcı nitelikteki yapıyı inşa edenden satın aldığını öne süren zilyetlerin, arsa maliki Hazineden başka kimseler aleyhine açtıkları dava arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakta olup, HUMK.nun 8/II-3.madde ve fıkrasında yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davası olduğu tereddütsüz bulunmaktadır. (Yargıtay HGK.nun 25.11.2009 tarih ve 2009/ 8-518 Esas, 573 Karar).
    Toplanan deliller ve dosya içeriğine, uyuşmazlık konusu binanın davalı ... tarafından Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerine inşa edilerek, 2.8.2004 tarihli sözleşme ile davacılara satışla devredildiğine, zeminle ilgili istek ileri sürülmediğine ve Hazinenin davada taraf sıfatı bulunmadığına göre, davacıların üstün hak sahibi olduğunun kabulüyle taleplerine değer verilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 28.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi