11. Hukuk Dairesi 2015/8493 E. , 2016/3399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.03.2015 tarih ve 2013/305-2015/23 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin... ve çeşitli ülkelerde tescilli ayakkabı tasarımlarının bulunduğunu, bir kısım tasarımların ayrıca eser mahiyeti taşıdığını,.... uyarınca telif haklarına konu olduğunu, davalının aynı ürünleri taklit edip sattığını, davalının bu eylemlerinin hem... uyarınca müvekkiline ait hakların ihlali hem de.. uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalının telif hakkı ve endüstriyel tasarıma tecavüzlerinin ve haksız rekabetin durdurulmasını, tasarım ve telif hakkına tecavüz ile haksız rekabet fiillerinden dolayı 20.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ürünleri ile müvekkili ürünlerinin birebir aynı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tasarımının Türkiye"de tescilinin bulunmadığı, güzel sanat eseri olarak da sayılamayacağı, ancak haksız rekabet hükümlerine göre korunacağını, taraf ürünlerinin birebir benzerliğine bağlı olarak iltibas ve haksız rekabet olgusunun gerçekleştiği, dava konusu ürünlerle ilgili olarak davalının 6.090 TL kâr elde ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının haksız rekabetinin tespiti ile durdurulmasına, 6.090 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki 2 nolu, davalı vekilinin de 3 nolu bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, davalı şirket tarafından üretilen toplam ayakkabı model sayısı dava konusu modeller ile orantılanmak suretiyle maddi tazminat hesabı yapılmışsa da, bu hesaplamada davalı tarafından üretilen modellerin diğer modellerden fiyat ve kalite farkının olup olmadığı Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde açıklanmamış ve davalının tüm modellerden eşit kazanç elde ettiği kabulüne dayalı olup bu rapora göre maddi tazminatın ve yine buna bağlı olarak da manevi tazminatın belirlenmesi doğru değildir.
O halde, mahkemece, uyuşmazlık konusu ayakkabı modellerinin nitelik ve özellikleri de gözetilerek bulunacak piyasa rayici üzerinden yapılacak hesaplama sonucu davalı tarafça dava konusu modellerden elde edilen net kazancın belirlenmesi, bu şekilde belirleme yapılmasının mümkün olmaması halinde ise dava konusu ayakkabı modellerinin belirlenecek olan nitelikleri gözetilerek mahkemece TBK"nın 50"nci maddesi uyarınca hakkaniyete uygun bir maddi tazminatın ve buna bağlı olarak da manevi tazminatın belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.