Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2268 Esas 2010/5124 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2268
Karar No: 2010/5124
Karar Tarihi: 28.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2268 Esas 2010/5124 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2268 E.  ,  2010/5124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil ve Elatmanın Önlenmesi
    ...
    ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının kabulüne dair Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 23.12.2009 gün ve 1185/1201 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı, kadastro çalışmalarında kendisi ve müşterekleri adına tesbit edilen 209 ada 3 parsel ile davalı adına tesbit edilen aynı ada 4 parselin sınırının hatalı belirlendiğini açıklayarak, davalı üzerindeki tapu kaydının kısmen iptali ile 3 parsele eklenmek suretiyle tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, tesbitin doğru olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne 209 ada 4 parselin teknik bilirkişinin 25.5.2009 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin tapu kaydının iptali ile aynı ada 3 parsel malikleri adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 209 ada 4 parsel, senetsizden 2148,13 m2 yüzölçümüyle satın alma ve zilyetlik nedeniyle 17.3.1999 tarihinde kargir ahır ve arsa vasfıyla davalı ... adına tespitle, itirazsız 17.5.2000 tarihinde kesinleşerek sicil oluşmuştur. Davacı ve müşterekleri adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı dava dışı 3 parsel de senetsizden tesbit edilmiştir.
    TMK.nun 6. maddesi hükmüne göre kural olarak herkes iddiasını ispat etmek zorundadır. Mahkemece, 15.4.2009 tarihli yargılama oturumunda taraflara delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınmadan keşif kararı verilerek, tayin edilen günde keşif yapılmış ve keşif mahallinde hazır bulunan davacının iddiası doğrultusunda düzenlenen teknik bilirkişi rapor ve krokisinin esas alınması suretiyle hüküm kurulmuştur. Mahkemece yapılacak iş; öncelikle taraflara iddia ve savunma doğrultusunda delillerini sunmak üzere süre ve imkan verilmesi, ondan sonra keşif kararı verilerek, usule uygun şekilde tesbit edilen yerel bilirkişiler ile bildirildiği takdirde taraf tanıklarının HUMK. nun 258. maddesi gereği davetiye tebliği ile çağrılarak, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümünün öncesi itibariyle kime ait olduğu, ne şekilde ve kime intikal ettiği, zilyetliğin kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, niza konusu taşınmazlar üzerindeki binaların ne zaman ve kim
    tarafından yapıldığı hususlarının ayrıntılı şekilde sorulup belirlenmesi, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde giderilmeye çalışılması, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye elverişli ve denetime uygun rapor ve kroki düzenletilmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması; davanın kanıtlanması durumunda ise hükmün yalnız davacı- 3 parselde paylı mülkiyet şeklinde malik olan davacının payı oranında karar verilmesi, bu konuda teknik bilirkişiden rapor alınması ve davacının 3 sayılı parseldeki payına ilavesi suretiyle karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm oluşturulamaz.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 28.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.