Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11474
Karar No: 2021/4427
Karar Tarihi: 29.06.2021

Silahlı terör örgütü yönetme - Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11474 Esas 2021/4427 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2019/11474 E.  ,  2021/4427 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütü yönetme, Silahlı terör örgütüne
üye olma


Hüküm : 1-Sanık ..."ın TCK"nın 314/1, 3713
sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis
cezası ile cezalandırılmasına;
2-Sanıklar ... ve ..."ün
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62
maddeleri uyarınca 7 yıl hapis cezası ile
cezalandırılmalarına;
3-Sanıklar ..., ...,
..., ..., ... ve
..."nin TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun
5, TCK"nın 62 maddeleri uyarınca 9 yıl 4 ay hapis
cezası ile cezalandırılmalarına,
4-Sanıklar ..., ..., İbrahim
Hilmi Maraş, ..., ...,
..., ... ve ..."ın
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62
maddeleri uyarınca 7 yıl 4 ay hapis cezası ile
cezalandırılmalarına,



5-Sanıklar ..., ... ve ..."nin TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK"nın 62 maddeleri uyarınca 9 yıl 12 ay hapis
cezası ile cezalandırılmalarına;
6-Sanıklar ..., ..., ...,
... ve ..."un TCK"nın 314/2,
3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62 maddeleri uyarınca
8 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına,
7- Sanıklar ..., ..., ...,
..., ..., ...,
..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve
..."un TCK"nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK.nın 62 maddeleri uyarınca 8 yıl
hapis cezası ile cezalandırılmalarına,
8-Sanık ..."ün TCK"nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK"nın 62 maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay
hapis cezasI ile cezalandırılmasına,
9-Sanık ..."ın TCK"nın 314/2, 3713
sayılı Kanunun 5, TCK"nın 221/4- son cümlesi, 62
maddeleri uyarınca 3 yıl 6 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına;
10-Sanık ..."nun TCK"nın 314/2, 3713
sayılı Kanunun 5, TCK"nın 221/4- son cümlesi, 62
maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına,
11-Sanık ..."nın TCK"nın 314/2, 3713
sayılı Kanunun 5, TCK"nın 221/4- son cümlesi, 62
maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına,
12-Sanık ..."nin TCK"nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK"nın 221/4- son cümlesi, 62 maddeleri
uyarınca 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin istinaf başvurularının
esastan reddi,


Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin kesin, diğer sanıklar yönünden ise temyizi kabil olarak verilen hükümlere karşı 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen sürede ve diğer sanıklar yönünden olağan süresi içinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafiileri ile sanıklar ..., ..., ..., ...’ın duruşmalı inceleme istemlerinin ise hükmedilen cezaların sürelerine göre koşulları bulunmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
I-)Sanık ... hakkında;
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 27.05.2019 tarih ve 2019/97 E. - 2019/969 K. sayılı kararına karşı sanık müdafiinin yasal süresi içerisinde temyiz başvurusunda bulunduğu ancak 24.03.2021 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden feragat ettiğini bildirerek dosyanın kesinleştirilmesini talep ettiği anlaşılmakla; vekaletname örneğinde kanun yollarından feragat etme yetkisi tanındığı tespit edilen sanık müdafiinin dilekçesinin temyizden vazgeçme iradesini taşıdığı kabul edildiğinden, 5271 sayılı CMK’nın 266/1. maddesi uyarınca vazgeçme nedeniyle dosyanın inceleme yapılmaksızın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararının sanık ... müdafiine 17.07.2019 tarihinde elektronik ortamda tebliğ edildiği, sanık müdafiinin ise 22.07.2019 tarihinde temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakla tebliğnamedeki temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
Diğer temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, örgüte müzahir gazete aboneliğinin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilmeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;


II-)..., ..., ..., ... ve ... hakkında;
Silahlı terör örgütü yönetme suçu temadi eden suçlardan olup sanığın yakalanması ile temadi kesileceğinden, gerekçeli karar başlığında ... yönünden suç tarihinin 14.11.2017 yerine 03.11.2017 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
III-)..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla; yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., İbrahim Özmen, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;
Ayrıntıları Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.02.2012 tarih 2011/8-275, 2012/41 sayılı 01 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının “Takdiri İndirim Nedenleri” başlıklı 62. maddesindeki; “fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde,

ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir. Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir” şeklindeki düzenleme, 765 sayılı TCK’nın 59. maddesindeki; “kanuni tahfif sebeplerinden ayrı olarak mahkemece her ne zaman fail lehine cezayı hafifletecek takdiri sebepler kabul edilirse ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası yerine müebbet ağır hapis ve müebbet ağır hapis yerine 30 sene ağır hapis cezası hükmolunur, diğer cezalar altıda birden fazla olmamak üzere indirilir” biçimindeki düzenleme ile özde benzer olmakla birlikte ikinci fıkra yönünden kısmen farklıdır.
5237 sayılı TCK’nın 62. maddesinin ikinci fıkrasında takdiri indirim nedenleri sayıldıktan sonra “gibi” denilmek suretiyle takdiri indirim nedenlerinin yasada sayılanlarla sınırlı olmadığı, aksine bunların örnek olarak belirtildiği açıkça vurgulanmıştır. Burada sayılan “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” gibi nedenler, uygulamada hâkimi sınırlayıcı değil yol gösterici nitelikteki gerekçelerdir. Bunun sonucu olarak da 5237 sayılı TCK’nın, tıpkı 765 sayılı TCK’nda olduğu gibi takdiri indirim nedenleri yönünden sınırlayıcı sistemi değil serbest değerlendirme sistemini benimsediği kabul edilmektedir.
Serbest takdir sisteminin bir gereği olarak da olayda sanık yararına takdiri indirimin uygulanmasını gerektiren nedenlerin varlığını veya yokluğunu belirleme yetkisi yargılamayı yapan hâkime ait olacaktır. Zira yargılama süreci boyunca maddi gerçeğe ulaşma ve adaleti sağlama yolunda çaba harcayan hâkim, sanığı birebir gözlemleyen ve bu bağlamda takdiri indirim nedenlerinin varlığı ya da yokluğunu en iyi tespit edebilecek konumdaki kişidir. Hâkim; “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri”nin yanında, her somut olaya göre değişebilecek ve önceden öngörülemeyecek nedenleri de birlikte değerlendirerek bu hususta hak, adalet ve nasafet kurallarına uygun biçimde uygulama yapacaktır.
07.06.1976 gün ve 3–4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu doğrultudaki birçok Ceza Genel Kurulu kararında açıkça vurgulandığı üzere; yasa koyucu, hâkime takdiri indirim hükmünün uygulanması konusunda geniş bir takdir yetkisi tanıyarak uygulamada çıkabilecek olan ve önceden öngörülme olanağı bulunmayan çeşitli halleri kapsayacak bir kalıp bulmanın zorluğu karşısında hâkimin bu yetkisini kısıtlamaktan özenle kaçınmış, bu tavrını 5237 sayılı TCK’nda da devam ettirmiştir.
Ancak hâkimin bu konudaki takdir yetkisi sınırsız değildir. Bütün kararlarda olduğu gibi takdiri indirimin uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin kararlar da gerekçeli olmalıdır. Bununla birlikte gösterilen gerekçelerin hak, adalet ve nasafet kuralları ile dosya içeriğine uygunluğunun Yargıtay denetimine tabi olacağında da kuşku bulunmamaktadır.
Nitekim Ceza Genel Kurulunun 27.09.2011 gün ve 122-187 sayılı kararında da benzer hususlara işaret edilmiştir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; geçmişte haklarında herhangi bir suç kaydı bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz davranışları da tespit edilemeyen sanıklar hakkında, “yargılama sürecindeki iyi hal davranışları lehine takdiri indirim sebebi kabul edildiği” halde ilgili ve yeterli gerekçe gösterilmeden genel uygulamadan da ayrılınarak indirimin 1/9 oranında tatbiki suretiyle ölçüsüz ve fazla ceza tayini,
2- Sanık ... yönünden;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendirildiğinde;
Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve incelenen dosya kapsamı ve delillere göre yakalandıktan sonra yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin niteliği ve faydalılık derecesi nazara alındığında TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı anlaşılan sanık hakkında yargılama sürecinde etkin pişmanlıkta bulunulan aşama da gözetilerek belirlenen cezadan dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken yeterli ve hukuki olmayan gerekçe yazılı şekilde fazla ceza tayini,
3-Sanık ... yönünden;
Sanığın örgüte müzahir Bank Asya nezdindeki hesabının mutad bankacılık işlemlerinden ibaret olması ve 5726 S.K’nun 9/8 maddesi sarahatine göre

mahkumiyete esas alınan ve suçun sübutu, vasfının tayini ve cezanın kişiselleştirilmesi bakımından belirleyici delil olan tanık Nurullah Yılmaz’ın; doğrudan aleni duruşmada sanığın huzurunda veya 5271 sayılı CMK’nın 180/1-2-5 maddesi gereğince SEGBİS kullanılmak ya da anılan yasanın 181/1 maddesinde öngörülen usule riayet edilmek suretiyle istinabe yoluyla dinlenip AİHS’in 6/3-d ve Anayasa’nın 36. maddeleri ile teminat altına alınan “iddia/kamu tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek” hakkı tanınması gerektiği gözetilmeden; soruşturma aşamasında alınan ifade metninlerinin okunması ile yetinilerek CMK’nın 181/1 ve 210. maddelerine muhalefet edilmesi,
Kabule göre de;
Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı da tespit edilemeyen sanık hakkında, “yargılama sürecindeki iyi hal davranışları lehine takdiri indirim sebebi kabul edildiği” halde ilgili ve yeterli gerekçe gösterilmeden genel uygulamadan da ayrılınarak indirimin 1/9 oranında tatbiki suretiyle ölçüsüz ve fazla ceza tayini,
4-BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ"de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nin Bank Asya hesaplarında rutin bankacılık işlemleri yaptıklarının tespit edilmesine rağmen mahkeme kabulünde sanıkların Bank Asya hesabına yer verilmesi,
5- Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, gerekçeli karar başlıklarında suç tarihlerinin ... yönünden 17.10.2016 yerine 19.10.2016, ... yönünden 18.08.2016 yerine 26.07.2016, ... yönünden 16.07.2016 yerine 17.05.2017 ve ... yönünden 17.09.2017 yerine 17.05.2017 şeklinde gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine ve mevcut delil durumuna nazaran sanıklar ..., ...t, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi