1. Hukuk Dairesi 2019/2351 E. , 2021/1769 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.03.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davalılar vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ..."in dava konusu 7385 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 800/2400 hisse ile paydaş iken anılan payı 400/2400"er hisse ile davalı ... ve ..."e 24.12.1997 tarihinde satış suretiyle devrettiğini, aşamada adı geçenlerin paylarının bir kısmını diğer davalı ..."e devrettiklerini, bilahare taşınmazda kat irtifakı tesis edilip davalı ... adına 1, 3 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin, davalı ... adına 2, 4 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin, davalı ... adına da 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin tescil edildiğini, tamliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde şimdilik 5.000,00"er TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davalı ..."in iyiniyetli olduğunu, murisin 13.01.1999 tarihinde davacıya ..."de 983 ada 200 sayılı parselde kayıtlı bir ev satın aldığını, mal kaçırma kastı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararı Dairece, temlikin mal kaçırma kastı ile muvazaalı olarak yapıldığı iddiası usulen kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğine değinilerek bozulmuş; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten de, hükmüne uyulan bozma ilamında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddine.
Ancak, kendilerini vekille temsil ettiren davalılar yararına keşfen saptanan 400.000,00TL dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi yerine, eksik vekalet ücreti tayin edilmesi doğru değildir. Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının hüküm kısmının 3 numaralı bendindeki ″29.050,00 TL″ ibaresinin ″29.950,00TL″ olarak düzeltilmesine, kararın bu hali ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan gelen davalılar vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davacıdan alınmasına ve aşağıda yazılı 14.90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, 25/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.