Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/35
Karar No: 2014/2010
Karar Tarihi: 17.03.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/35 Esas 2014/2010 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/35 E.  ,  2014/2010 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/03/2012
    NUMARASI : 2011/33-2012/86

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı temsilcileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı, davalı kooperatifte dolmuş işletmeciliği yapmakta olduğunu, yönetimle aralarında bir takım sorular bulunduğunu, bu süreçte kooperatif yönetiminin sürekli olarak kendisine zorluk çıkardığını, yol güzergâhı hakkı için başvuruda bulunmasına rağmen olumlu veya olumsuz bir cevap verilmediğini, Ulaştırma Bakanlığı Diyarbakır Bölge Müdürlüğü"nün kooperatife gönderdiği yazıda Y yetki belgesi verilmesi için 30 koltuk kapasiteli özmalın olması gerektiğini bildirdiğini, kooperatifin kendisine aracın kooperatife özmal olarak devretmesi halinde yol güzergahı vereceğini, araç kooperatif adına görünse de işletmesinin kendisi tarafından yapılacağını, araç mülkiyetinin kendisine ait olmayacağını belirttiğini, 22.12.2006 tarih ve 06418 yevmiye sayılı Noterlik sözleşmesi ile aracı davalıya bedelsiz olarak devretmek zorunda kaldığını, satış sözleşmesinden sonra araçla çalışmaya devam ettiğini, aracın vergi, harç, trafik cezalarını, sigorta masraflarını kendisinin ödediğini ancak, kooperatif yönetiminin her seferinde kendisi ve diğer hat sahiplerine " ya bizim dediklerimizi yapacaksınız ya da araçlarınızı satarız" şeklinde tehditte bulunduğunu, tehditler üzerine Diyarbakır Valiliği"ne şikayette bulunduklarını, şikayet üzerine kooperatif yönetiminde bulunan Ö. T. tarafından kooperatif hakkında hileli şekilde icra takibinde bulunulduğunu, kooperatifin de kötüniyetli olarak takibe itiraz etmeyerek aracın haczini sağladığını, aracın yakalanıp, trafikten men edildiğini, ortada açık bir hile bulunduğunu ileri sürerek, 22.12.2006 tarih ve 06418 yevmiye sayılı araç satış sözleşmesinin iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif temsilcisi, aracın kooperatife bedeli karşılığında satıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia,savunma ve tüm dosya kapsımına göre, Silvan Noterliği"nde yapılan 22.12.2006 tarihli sözleşmenin davalı tüzel kişiliğin temsilcilerinin hileli davranışları sonucunda davacı ile yapıldığı ve hile sebebine dayalı sözleşmenin iptali davalarında, davacının iddiasını tanık dahil her türlü yasal delille ispatlayacağı hususları da dikkate alındığında dava konusu sözleşmenin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek, Silvan Noterliği"nce düzenlenen 22.12.2006 tarih ve 016418 yevmiye no"lu araç satış sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı kooperatif temsilcileri temyiz etmiştir.
    Dava, hile sebebine dayalı olarak 22.12.2006 tarihli araç satım sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 28. maddesinde "diğer tarafın hilesiyle akit icrasına mecbur olan tarafın hatası esaslı olmasa bile, o akit ile ilzam olunamaz" hükmüne yer verilmiş ve 31. maddesinde hilenin anlaşıldığı tarihten itibaren bir senenin geçmesiyle akde icazet verildiği kabul edilmiştir. Öncelikle hile nedenine dayalı bir davanın dinlenebilmesi için ileri sürülen vakıaların hile olarak kabul edilmesi ve akdin diğer tarafının hile yaptığının ispatlanması gereklidir. YHGK"nın 15.12.2004 tarih ve 14-558 E, 4-722 K; 09.02.2005 tarih ve 1-7 E, 47 K sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı korumak yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede yanıltma sözkonusudur. Hile koşullarının varlığı halinde aldatılan taraf, hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Bunun yanı sıra, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması da hiçbir şekle bağlı değildir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, def"i yahut dava yoluyla bu hak kullanılabilir.
    Bu durumda mahkemece, öncelikle hilenin davacı tarafça öğrenildiği tarih belirlenip, BK"nın 31. maddesindeki bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı belirlenmelidir.
    Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nın 297/1-c maddesinde, hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsaması gerektiği öngörülmüştür. Mahkemece tanık anlatımları aynen hükme taşınarak, tanık anlatımlarına göre sözleşmenin davalı tüzelkişiliğin temsilcilerinin hileli davranışları sonucunda davacı ile yapıldığı kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davacının noter işlemi öncesinde hile ve desise ile kandırılarak, noter önünde hatalı irade beyanına yöneltildiği, yanıltıldığı, hile nedeniyle iradesinin fesada uğradığı iddiasını ispat için, HMK"nın 203/1-ç (HUMK"nın 293/5.) madde hükmü uyarınca tanık deliline de dayanılabilirse de; davalı kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde kooperatifler konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılıp, somut dayanakları da gösterilmek, suretiyle denetime elverişli bir karar verilmesi gerekirken, hileye ilişkin somut anlatımda bulunmayan tanık anlatımlarına itibar edilerek ve bununla yetinilerek, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif temsilcilerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi