1. Hukuk Dairesi 2017/1872 E. , 2017/2543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl dosya davacısı ... ve davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, mirasbırakan babalarının adına kayıtlı tüm taşınmazların tapuda muvazaalı olarak satış gösterilmek sureti ile davalılar adına tescil edildiğini, asıl amacın kız çocuklardan mal kaçırmak olduğunu, iyiniyete aykırı olarak yapılan işlemin satış değil bağış olduğunu ileri sürerek, 860, 862, 871, 873, 878 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakanları ...i’nin terekesine aynen iadesine, bu mümkün olmazsa söz konusu taşınmazlara ilişkin tasarrufun saklı payları oranında tenkisi ile bu miktarların adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, sonrasında birleştirilen dosya davacısı ... davasından feragat etmiş, asıl dosya davacısı ... ise terekeye iade şeklindeki talebini daraltarak davayı miras payına hasretmiş ve 862 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalılar, mirasbırakanın dava konusu taşınmazları dava dışı ...’e sattığını, ...’in de taşınmazları satışa çıkarması üzerine de borçlanarak kendilerinin aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen karar Dairece; “..... Her ne kadar hükme, davacı vekilinin dosyayı takipsiz bıraktığı gerekçe yapılmış ise de, gelinen aşamada delillerin toplanmış olması, dosyanın tekemmül etmesi karşısında davacı vekilinin yargılamayı uzatmaya çalıştığından söz edilemeyeceği gibi, davacı ve davalı vekilleri 16.7.2012 tarihli duruşmaya mesleki mazeret bildirmişlerdir. Buradan takipsiz bırakıldığı iddia edilen celseye davalı vekilinin mahkeme ismi ve dosya numarası da bildirmek suretiyle mazeret dilekçesi göndererek, ""duruşmanın uygun bir güne ertelenmesini"" istemesi ve davayı takip ettiği yönündeki iradesini ortaya koymuş olması gözönüne alındığında bu mazeret dilekçesinin usulsüz veya kötü niyetli olduğundan söz edilemeyeceğinden HMK"nın 150. maddesinde düzenlenen açılmamış sayılma koşullarının gerçekleşmediği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, yargılamaya devam edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalılara yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile 860-871-873 ve 878 parsel numaralı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 862 parsele ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine, birleştirilen dosya davacısı ...’ın davasının ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mirasbırakanın taşınmazları önce dava dışı torunu Salih’e, Salih’in de davalılara devrinin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğu saptanarak dava konusu 860-871-873 ve 878 parsel sayılı taşınmazların davalılar üzerine bulunan tapu kaydının davacı ...’ın veraset ilamındaki hissesi oranında iptaline ve davacı ... adına veraset ilamındaki hissesi oranında tesciline, 862 parsele ilişkin dairenin ve birleşen dosya davacısı ...’ın davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Davacı ...’ın temyiz itirazlarına gelince;
Dava, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istemi belirterek açılmış, davalılara temlik edilen taşınmazların tapu kaydının iptali davacının payı oranında tescili istenmiş, mahkemece mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazların(feragat edilen taşınmaz hariç) dava tarihi itiabari ile toplam değeri (163.312.50 YTL) ve davacının payına düşen bedel( 27.218.85 YTL) belirlenmiş, 4.500 YTL değer gösterilmek suretiyle açılan davada, yargılama sırasında keşfen saptanan değer üzerinden yargılama aşamasında harç ikmali suretiyle dava değeri yükseltilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın hüküm kısmında harç peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve davacı ... kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.320 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı ...’a verilmesine karar verilmiştir.
Oysa, tamamlanan değer üzerinden harca ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi gözetilmek suretiyle avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekâlet ücretine ve yeniden harç alınmamasına karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükümde 4 numaralı bentteki "" Davacı ... kendisini vekilen temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.320.00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı ...’a verilmesine” cümlesinin çıkartılarak yerine “Davacı ... kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 3.510 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı ...’a verilmesine” ibaresinin yazılmasına,
Yine hükümde 7 numaralı bentteki “Harç peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına” cümlesinin çıkartılarak yerine “Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.859.26 TL" den peşin alınan 73.95 TL mahsubu ile bakiye 1.785.31 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına” ibaresinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.