11. Hukuk Dairesi 2015/8027 E. , 2016/3386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/03/2015 tarih ve 2014/375-2015/106 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... Kalkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “...” ibareli 5-45.sınıf ürün ve hizmetleri içeren 1996/6959, 2011/93365, 2013/19026, 2003/4258, 2009/48750, 2007/41687, 2007/41686, 2007/41684, 2003/4257, 2003/4256, 2011/71473, 2007/60075, 2005/54545 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, .... ibareli daha birçok markasının da bulunduğunu, davalının 23.12.2011 tarihinde "..... şehrin değişen yüzü+şekil" ibareli, 35 ve 37.sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2011/... kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilân olunduğunu, bunun üzerine kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak ... tarafından 2014/M-9040 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin "...." esas ve ayırt edici unsurlu tanınmış markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp, itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek,.... kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı... vekili, kurum kararının huhuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, başvuru ile redde mesnet alınmaya çalışılan markaların kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler itibariyle ortalama düzeydeki tüketicilerin davacının "...." ibareli markalarıyla başvuru konusu "... şehrin değişen..." ibareli işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, her iki ibarenin görsel, anlamsal ve biçimsel farklılığının ilk bakışta farkedildiğini, davacı markalarının bilinir veya tanınmış olduğunu ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markalarının "...." esas ve ayırt edici unsurlu olduğu, davalının 2011/115072 sayılı başvurusunun ise "...... şehrin değişen yüzü+şekil" ibareli olduğu, başvuru kapsamında yer alan 35.sınıf hizmetlerin genel olarak davacının markalarının kapsamında olduğu, davacının "...." ibareli markasıyla davalının ".. .... şehrin değişen yüzü+şekil" ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, ortalama tüketicilerin markalardaki görsel, anlamsal ve sescil farklılığı ilk bakışta ve hemen farkedebileceği, ayrıca yargılama konusu ürün ve hizmetleri satın alacak kişiler ve alım süresi gözetildiğinde yanılgıya düşülmeyeceği, davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı; marka başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği, davacının "...." ibareli markasının geçici konaklama hizmetleri için tanınmış olmasının da varılan sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.