Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/23605
Karar No: 2022/5945
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/23605 Esas 2022/5945 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2021/23605 E.  ,  2022/5945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli hırsızlık
    HÜKÜM : Beraat

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Yağma suçu, hırsızlığın zor kullanılmak suretiyle gerçekleştirilme halidir. Yağma, başkasının zilyetliğindeki taşınabilir bir malın zilyedin rızası olmaksızın faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınmasıdır. Yağma icrai kuvvetle işlenebilen bir suç tipidir. Kullanılan cebir ve tehdidin kişinin malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya yöneltmeye elverişli olmalıdır. Cebir–şiddet, mağduru men ederek ve zorlayarak failin istediği davranışa sokacak fiillerdir. Mağdurun elinde veya üstünde taşıdığı bir eşyanın mağdurun direnmesine fırsat kalmadan ani bir hareketle çekip alınması durumunda yağma suçundaki cebir unsurundan bahsedilemez. Başka bir anlatımla yağma suçunun oluşumu için mağdurun direnç göstermesi, bu direncin kırılması için cebir uygulanması ya da en baştan mağdurun direnebileceği öngörülerek direnmesini engellemek amacıyla zor kullanılması şarttır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Mağdurun 31.07.2015 tarihli kolluk beyanında özetle; olay günü saat 14.51 sıralarında ATM'ye para yatırmaya gittiğini, para yatırma işlemlerini gerçekleştirmeye çalıştığı sırada yanına yaklaşan madde bağımlısı olduğunu sandığı sanığın kendisinden 1 TL istediği, bu parayı vermesine rağmen sanığın vermediğini iddia ederek tekrardan istediği sırada mağdurun ATM'ye yatırmış olduğu paranın bir kısmının iade edildiği, sanığa tekrardan 1 TL para verdiğini, o arada şahsın ATM'nin iade ettiği parayı almak amacıyla hamle yaptığını, kendisinin ise vermemek için direndiğini, sanığın elindeki parayı çekmeye devam ettiğini, bu şekilde ATM'den 3-4 metre uzaklaştıklarını, etraftan kimsenin müdahele etmemesi, sanığın da zarar vereceğinden korktuğundan dolayı 250 TL parayı elinden bırakması üzerine sanığın olay yerinden kaçtığı şeklinde beyanda bulunduğu,
    Mağdurun 26.11.2015 tarihli duruşmadaki beyanında ise; sanığın kendisine fiziksel müdahelesi olmadığını, elindeki parayı çekiştirdiğini, kendisininde ''Tırsıp'' elindeki paranın bir kısmını bırakmak zorunda kaldığını beyan ettiği,
    Dairemizin 24/09/2019 tarih ve 2017/249 Esas, 2019/4414 Karar sayılı ilamı ile, “mağdurdan suçun faili tarafından gerçekleştirilen fiil içerisinde ''Direnme'' olarak neyi kastettiği açıklattırılıp, aşamadaki beyanları arasında oluşan aykırılık kesin olarak giderilip, uygulanan şiddetin nitelendirilmesinde meydana gelen duraksama ortadan kaldırıldıktan sonra sonucuna göre tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirilip, eyleminin hukuki vasfının belirlenmesi gerektiği”nden bahisle mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verildiği, Ancak; bozma sonrası yapılan yargılamada mağdura ulaşılamaması karşısında, söz konusu durum sanık lehine değerlendirmekle mağdurun 26.11.2015 tarihli oturumda vermiş olduğu “sanığın kendisine yönelik fiziksel müdahelesinin bulunmadığını, elindeki parayı çekiştirmesi üzerine korkup elindeki paranın bir kısmını bırakmak zorunda kaldığı” yönündeki beyanlarına itibar edilerek, somut olayda malın teslimi sırasında yağma suçunda aranan nitelikteki ciddi, korkutucu seviyede cebir/tehdit içeren söz veya hareket bulunmadığı, mağdurun geçmişten gelen algı ya da tasavvuru ya da psikolojik durumu ve/veya ürkek kişiliği ile yarattığı düşünceye de bu şekilde bir anlam yüklenemeyeceği, salt mağdurun kendi iç dünyasındaki korku ve endişesiyle malın teslimine yöneldiğinin anlaşılması karşısında, mağdura yönelik herhangi bir tehdit ve cebir uygulamayan sanığın 5237 sayılı TCK’nın 142/2-b, 168/2-3. maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi