Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8050
Karar No: 2016/3384
Karar Tarihi: 28.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8050 Esas 2016/3384 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/8050 E.  ,  2016/3384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24.02.2015 tarih ve 2014/140-2015/93 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve fer"i müdahil .... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin el konulması öncesinde ....."nin .... Şubesi"ne 5.000,00 TL para yatırdığını, banka çalışanlarının müvekkiline yatırılan para nedeniyle hesap cüzdanının Kıbrıs"tan geleceğini daha sonra gelip alabileceğini söylediklerini, müvekkilinin banka hesap cüzdanını dahi alamadan bankaya el konulduğunu, müvekkilince yapılan araştırma neticesinde yatırdığı paranın davalı tarafından KKTC"de paravan olarak kurulan ..... isimli şirket hesabına aktarıldığının öğrenildiğini, para yatırma sırasında davalı banka çalışanları tarafından bu şirket hakkında yanıltıcı beyan ve telkinlerde bulunulduğunu, bu şirketin kendi şubeleri olduğunu belirtip bankanın logosunun bulunduğu evrakların kullanıldığını, yatırılan paranın devlet güvencesi altında olmadığına ilişkin müvekkiline bilgi verilmediğini, ..... Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama neticesinde verilen 29.11.2005 tarihli karar uyarınca ..... yöneticilerinin bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan yargılanıp mahkum olduklarını, söz konusu eylemler nedeniyle bankanın külli halefi konumunda bulunan davalının sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, 5.000,00 TL"nin 02.11.1999 tarihinden 02.02.2000 tarihine kadar %85; bu tarihten itibaren değişen oranlarda kısa vadeli kredilere uygulanan avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..... vekili, yetki, zamanaşımı, husumet, hak düşürücü süreye ilişkin itirazları yanında .... ile yapılan hisse devrine dair 09.08.2001 tarihli protokol uyarınca borcun asıl sorumlusunun .... olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Fer"i müdahil .... vekili, yetki, zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumete dair itirazlarının yanında, davacının serbest iradesiyle parasını devlet güvencesi altında olmayan off shore hesabına yatırdığını, bu nedenle sonuçlarına katlanması gerektiğini, dava konusu olayda ancak vadesiz mevduat faizine hükmedilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Fer"i müdahil OYAK vekili, dava konusu alacağa ilişkin sorumluluğun .... "ye ait olduğunu, müvekkilinin herhangi biri sorumluluğunun bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; usul hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde, davacının mevduatının ..... .... Şubesi"nde olduğu gerekçesiyle yetki; ....."nin hukuken devir alındığı gerekçesiyle husumet ve somut olay yönünden ceza yargılaması söz konusu olduğu gerekçesiyle zamanaşımı süresinin dolduğu savunmalarına itibar edilemeyeceği belirtilmiş, esasa girilerek, davacının ..... .... Şubesi"nde 01/07/2009 tarihinde başlayan hesap hareketleri sonucunda 02/11/2009 tarihi itibarı ile 5.000,00 TL bakiyesi kaldığı ve bu tutarın davacıya ödenmediği gerekçesiyle, 5.000,00 TL"nin 02/11/1999 ila 14/12/1999 tarihleri arasında hesap cüzdanında yazılı olan %85 oranında faizi ile 14/12/1999 tarihinden itibaren ise avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili ve fer"i müdahil .... vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı ile davacının parasının havale edildiği off-shore bankası arasında bir akdi ilişki bulunmadığından, davalı Bankanın sorumluluğunun BK’nın 41 ve 55 ile TTK’nın 336. maddelerinden kaynaklanması ve zamanaşımı süresinin, davacının parasının off-shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı tarihten itibaren işlemeye başlaması nedeniyle, davalı tarafın zamanaşımı savunmasının yerinde olmamasına göre, davalı ..... vekili ile fer"i müdahil .... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Ancak dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davacının iradesi davalı Banka çalışanları tarafından fesada uğratılmış ve ....."ye yatırdığı paraları, şeklen ....."ye havale edilmiş ve yeni bir hesap açılmış gibi gösterilmiştir. Diğer bir deyişle somut uyuşmazlıkta, davacının dava dışı off shore bankası ile mevduat sözleşmesi yapmak konusunda bir iradesi mevcut olmayıp, davacıya karşı davalı Banka çalışanlarının bir haksız eylemi söz konusudur. Dolayısıyla davalı Banka, davacının parasının dava dışı off shore bankasına şeklen havale edildiği tarihte temerrüte düşmüş olmaktadır. Yine taraflar arasında mevduat sözleşmesi kurulması yönünde bir anlaşma söz konusu olmadığından, mahkemece tespit edilen davacı alacağına, havale tarihinden itibaren, off shore bankası hesap cüzdanında belirtilen vadeli mevduat faizinin yürütülmesi de mümkün değildir. Aksine bir uygulama, olayın haksız fiilden kaynaklandığına dair mahkeme kabulü ile davacı iddialarıyla da çelişmektedir. Somut uyuşmazlıkta ise mahkemece, davacının off shore bankasına havale edilen parasına, paranın yatırıldığı tarihten vade sonuna kadar akdi faiz, vade sonrasında ise 3095 SK."nın 2/2. maddesi uyarınca avans faizi yürütülmüştür.
    Bu durum karşısında mahkemece, davacı yararına hükmedilen alacağa, 02.11.1999 tarihinden itibaren 3095 SK"nın 2/2. maddesi uyarınca temerrüt faizi yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı .... vekili ile fer"i müdahil .... yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK m. 438/son gereği kararın anılan yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile fer"i müdahil .... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Banka vekili ile feri müdahil .... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının birinci bendinde geçen "-14/12/1999 tarihleri arasında yıllık %85 oranında, 14/12/1999 tarihinden " ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmak suretiyle düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Banka"ya iadesine, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi