15. Ceza Dairesi 2021/613 E. , 2021/1493 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : CMK"nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile, TCK"nın 207/1, 62/1, 53.
maddeleri ve 157/1, 35. 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
Sanık hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, karara karşı itiraz edilmemesi üzerine 21/05/2012 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 20/06/2012 tarihinde işlediği suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyetine ilişkin kararın kesinleşmesiyle yapılan ihbar sonucu dosyanın yeniden ele alınarak hükmün açıklanması üzerine yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın, Türkiye İş Bankası Yeşilyurt İzmir Şubesine ait 3122833 numaralı çalıntı boş çek yaprağını bir şekilde el geçirdiği, keşide yeri bulunmaksızın 7.200-TL bedelli olarak doldurup sahte keşideci imzası attığı, sonrasında ciro ederek çek üzerinde ele geçirilen ..."ya verdiği, özel belgede sahtecilikte bulunduğu ve hileli hareketle haksız menfaat temin ettiği iddia edilen somut olayda;
Sanığın denetim süresi içinde işlediği Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/06/2014 tarih, 2013/349 Esas, 2014/404 Karar sayılı kararı ile mahkumiyetine ilişkin hükümde belirtilen 5237 sayılı TCK"nın 165/1 maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kalması ve 6763 sayılı yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın yeniden değerlendirilmesi lüzumu karşısında, ihbara konu suça ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin mahkemesinden sorulup, olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11/07/2014 tarih ve 2013/15-782 Esas ve 2014/355 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere çekin hile unsuru olarak kullanılmasının daha ağır bir cezayı gerektirmesinin nedeni mağdura bakan yönüdür. Yasal unsurları eksik ya da tümden sahte oluşturulmuş bir çek kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarında da, bankanın bir maddi varlığı veya böyle bir maddi varlığın bulunduğu algısı hile olarak kullanılmakta, mağdur çeke güvendiği için daha kolay aldatılmaktadır. Kaldı ki çekin unsurlarının eksik olması bankanın maddi varlığı olduğu olgusunu da değiştirmemektedir. Bu nedenle aldatma kabiliyetini haiz olması şartıyla çekin tümden sahte olarak oluşturulmuş olması veya unsurlarının eksik olmasının suçun bu nitelikli halinin oluşumu bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, keşide yeri bulunmayan sahte çek nedeniyle, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi gereğince kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 16/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.