Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5650 Esas 2017/8629 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Olay günü bir markete sahte para verildiği ihbarı üzerine emniyet görevlilerince sanığın sürücüsü olduğu aracın takibe alındığı, aracın durdurulmaya çalışıldığı ancak dur ihtarına uymayarak trafiği tehlikeye sokacak şekilde Çarşı Merkezi istikametine doğru kaçan sanığın mağdur ... Toplutapa"nın sevk ve idaresindeki... plakalı araca ve diğer mağdur ..." nin at arabasına çarptığı, araç durdurulduğunda polise mukavemette bulunduğu ve aracı tekrar hareket ettirerek kaçmayı sürdürdüğü, son olarak yakalandığında ise sanığın kendisini teyzesinin oğlu olan ... olarak bildirdiği, bu isimle olay ve yakalama tutanağı ile uzlaşma teklif formunu imzaladığı, yine bu isimle kollukta ifade verdiği,sanığın gerçek kimliğinin parmak izi incelemesi neticesinde anlaşıldığı, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme, piyasaya sahte para sürmeye teşebbüs suçlarından dolayı kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, temyiz kapsamı dışında kalan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da beraatine karar verildiği, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan açılan dava üzerine ise bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilen olayda; sanığın işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 268/1. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.