23. Hukuk Dairesi 2014/1767 E. , 2014/1955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2012/470-2013/139
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, müvekkilince bedeli paylaşma konu taşınmazın maliki borçlu N. O. ortağı bulunduğu E.. Et ve Süt Ürünleri A.Ş. ile adı geçen şirket ortakları aleyhine 106.246,53-TL bedelli alacak davası açıldığı, mahkemece müvekkilinin talebi üzerine aynı tarihli tensip zaptı ile davalılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir konulduğunu, haciz yoluyla takip edilen işlerde birden çok haciz varsa ve amme alacaklısı daha sonradan haciz koymuşsa sıra cetveli yapılırken garameye gireceği, ilk haciz amme alacaklısının ise ilk sıranın amme alacağına ait olup, diğer haciz alacaklılarına ilk sıranın tatmininden sonra para artarsa ödeneceğini, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 21. maddesi ile 2007/4 sıra no"lu tahsilat iç genelgesi gereği, taşınmazların satış bedelinin dağıtımında amme alacağına sıra cetvelinde 1. sırada yer verilmek sureti ile pay ayrılması gerektiğini ileri sürerek, Kuşadası 2. İcra Müdürlüğü"nün 2008/3274 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan A.. E.. vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunanın haciz tarihinin 08.10.2008 olup ilk haciz olduğu, konuya ilişkin 6183 Sayılı Kanun"un 21. maddesinde " Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur. (Ek cümle: 30/03/2006-5479 S.K./4.m.) Genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz. " hükmünün mevcut olduğu, bu madde uyarınca garameten paylaştırma kuralı uygulandığı, şikayetinin haciz tarihinin daha sonra olduğu, şikayet olunan Kuşadası 2. İcra Müdürlüğü"nün taraf olmadığı, husumetin yapılan işlem lehine olan tarafa yöneltilmesi gerektiği belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
İhtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK"nın 389/1. maddesine göre, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." İhtiyati tedbir, bu madde hükmü uyarınca kural olarak kendisi çekişmeli olan, bir diğer ifade ile davacının üzerinde ayni hak iddia ettiği malların üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacını güder. Bir alacağın güvence altına alınması için öngörülen geçici hukuki himaye yolu ise İİK"nın 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz olup, bununla mal üzerinde bir ayni hak iddiası ileri sürülmemekte, malın üçüncü kişiye devrine engel olunmamakta, bunun yerine alacağın o malın satış bedelinden karşılanması ve malın devri halinde haczin, devralana karşı da dermeyan edilebilmesi imkânı sağlanmaktadır. İhtiyati tedbirin bu özelliği ve yasal hüküm bulunmaması nedeniyle hacze iştiraki mümkün olmayıp, sıra cetveli düzenlenirken nazara alınmaz. Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, İİK"nın 138. madde hükmü uyarınca satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenlenir. Tedbir nedeniyle satış bedelinden pay ayrılamaz.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle şikayetçi tarafın talebi ile bedeli paylaşıma konu taşınmazın tapu kaydına 27.01.2009 tarihinde ihtiyati tedbir konulmuş olup, ihtiyati tedbirin sıra cetvelinin düzenlenmesinde dikkate alınmamasının tabi bulunmasına, şikayetçinin 28.06.2010 tarihli ihtiyati haczinin ise şikayet olunanın haczinden daha sonraki tarihi taşımasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nın 366. maddesi uyarınca ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi.