11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/14303 Karar No: 2017/8626 Karar Tarihi: 06.12.2017
Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14303 Esas 2017/8626 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/14303 E. , 2017/8626 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet HÜKÜM : Sanık hakkında 2004 takvim yılında işlenen suç hakkında; düşme Sanık hakkında 2005 ve 2006 takvim yıllarında işlenen suçlar hakkında; mahkumiyet
Sanık hakkında “2004, 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarına iştirak etmek" suçundan açılan kamu davasında, mahkemenin 26.11.2013 tarih, 2012/1522 esas ve 2013/1197 karar sayılı ilamı ile 2004 takvim yılı için düşme hükmü kurulduğu, 2005 ve 2006 takvim yılları için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği; 2004 yılı için verilen düşme hükmüne yönelik katılan kurum vekilinin temyiz talebinde bulunduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının itirazları üzerine Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20.01.2014 tarih, 2014/70 D.İş sayılı kararı ile itirazların kabul edilip, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kaldırılmasına karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda daha önce düşme hükmü kurulduğu ve hüküm temyiz edildiği halde, 2004 takvim yılı için tekrar verilen düşme hükmünün hukuki değerden yoksun olduğu anlaşıldığından; katılan vekilinin 30.12.2013 tarihli temyizinin mahkemenin 26.11.2013 tarih, 2012/1522 esas ve 2013/1197 karar sayılı ilamı ile 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak etmek suçundan kurulan düşme hükmüne yönelik olduğu, sanığın 07.02.2017 tarihli temyizinin ise mahkemenin 31.01.2017 tarih, 2014/31 esas ve 2017/78 karar sayılı ilamı ile 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarına iştirak etmek suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: I- Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuna iştirak” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmesi nedeniyle kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, II- Sanığın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 1- Dairemizin 06.06.2012 tarih, 2012/6639-10893 esas ve karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde; suça konu olup 2005 ve 2006 takvim yıllarında düzenlenen faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler tespit edilip kanaat oluşturacak sayıda kişi dinlenmeden, faturalardaki imza ve yazıların sanığa aidiyeti araştırılmadan, sanığın ev ve iş yerinde yapılan aramalarda ele geçen faturaların 2004 takvim yılına ait olduğu gözetilmeden, sanığın “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarına iştirak ettiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılıp açıklanmadan, eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması, 2- Kabule göre; 213 sayılı Yasa’nın 359/b-1. maddesi uyarınca belirlenen temel ceza üzerinden TCK’nın 61/5. maddesi uyarınca sırasıyla iştirak ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından ceza miktarı itibarıyla kazanılmş hakkın saklı tutulmasına, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.