
Esas No: 2014/15983
Karar No: 2016/1272
Karar Tarihi: 02.02.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/15983 Esas 2016/1272 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.10.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, köy yoluna elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, ... Kaymakamlığının dava konusu olay ile ilgili verilmiş men kararı olduğunu, tecavüz konusu yerin kendisine babasından kaldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın husumet yokluğundan usulen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunun 16/B ve Türk Medeni Kanununun 715. maddeleri gereğince yollar, paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı taşınmazlardır. Tescile tabi olmayan bu gibi yerler haritasında gösterilmekle yetinilir. Kamu malı olmaları özelliğinden dolayı bir yetkili kuruluşun izni gerekmeksizin yoldan o yöre halkından olan herkes yararlanabilir. Dolayısıyla, yolla ilgili davayı bulunduğu köy ya da belediye tüzel kişiliği açabileceği gibi o köy ve belediye halkından olan kişiler de açabilir.
Somut olayda; ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/31 Esas sayılı dosyasında dava konusu yolla ilgili olarak mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 16.04.2009 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı ..."a ait 101 ada 2, 3 ve 4 sayılı parsellerin doğu hududunda bulunan köy yoluna davalının çalı ve avlağa çekmek suretiyle 66,65 m2 tecavüzce bulunduğu, bu durumun mahalli bilirkişi beyanları ile de doğrulandığı anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.