17. Hukuk Dairesi 2015/14436 E. , 2018/7468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 17/10/2010 tarihinde davacıların eş ve babaları olan ..."in yolcu olarak bulunduğu araç ile davalının Zorunlu Mali Sorumluluk ... Poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza sonucu ..."in vefat ettiğini, davalı ... şirketine başvuru yapıldığını ancak eksik ödeme aldıklarını belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla trafik kazasında ölen eş ve babalarının desteğinden yoksun kalan davacılar için şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 15/04/2015 tarihli ıslah dilekçesinde bilirkişi raporu doğrultusunda talebini artırarak ... için 30.188,47 TL, ... için 15.175,30 TL, ... için 4.128,18 TL, ... için 7.620,32 TL, ... için 6.347,85 TL ve ... için 5.272,91 TL"nin kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, davacılara 25.08.2011 tarihinde toplam 106.176,00 TL ödeme yapıldığını ve bu nedenle davalı şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, davalı şirketin sigortalısının kusuru oranında ve poliçedeki teminat limiti ile sınırlı olarak sadece gerçek zarardan sorumlu olduğunu, tazminat hesabında yapılan ödemenin güncellenmesi gerektiğini, davacılar murisinin araçta yolcu olması nedeni ile hatır taşıması gereği ve emniyet kemeri takmamış olduğu tesbit edildiğinde müterafik kusuru oranında da tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğini, dava konusu trafik kazası çoklu bir kaza olup birden fazla kişi zarar gördüğünden tazminat hesabının garameten yapılması gerektiğini, ceza mahkemesi dosyasının bekletici sorun yapılması gerektiğini ve kaza tarihinden itibaren avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının hem davaya hem de ıslah talebine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı itirazının reddine; davanın ıslahlı şekliyle kabulü ile davacılar ... için 30.188,47 TL"nın 3.000,00 TL"sı için 25/08/2011 tarihinden, bakiyesi için ıslah tarihi 10/04/2015 tarihinden itibaren; ... için 5.272,91 TL"nın 250,00 TL"sı için 25/08/2011 tarihinden bakiyesi için ıslah tarihi 10/04/2015 tarihinden itibaren; ... için 6.437,85 TL"nin 250,00 TL"sı için 25/08/2011 tarihinden bakiyesi için ıslah tarihi 10/04/2015 tarihinden itibaren, ... için 7.620,32 TL"nin 250,00 TL"sı için 25/08/2011 tarihinden bakiyesi için ıslah tarihi 10/04/2015 tarihinden itibaren, ... için 4.128,18 TL"nin 250,00 TL"sı için 25/08/2011 tarihinden bakiyesi için ıslah tarihi 10/04/2015 tarihinden itibaren, ... için 15.175,30 TL"nin 250,00 TL"sı için 25/08/2011 tarihinden bakiyesi için ıslah tarihi 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, ceza zamanaşımın dolmamış olmasına ve özellikle maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında -aşağıda (3) nolu bentte belirtilen husus dışında- bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin (3) nolu bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, davacılar murisinin ölümü nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı ....’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya ... takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu maddede düzenlenen ihbar zarar miktarı olarak değil, kazanın ihbarı olarak düzenlenmiş bulunmasına göre, kazadan haberdar olan ... şirketinin temerrüdü, ıslah edilen miktar için dahi, yani zarar miktarının tamamı için aynı tarihte başlar.
Somut olayda davacılar tarafından poliçe kapsamında ödeme yapılması için davalı ... şirketine başvuru yapılması üzerine davalı sigortacı tarafından davacıya 25.08.2011 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı görülmektedir.
Davalı sigortacının başvuru üzerine tam tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunduğu gözetildiğinde, hükmedilen maddi tazminatın tamamına davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir.
Mahkemece davacılar tarafından davalı ... şirketine hangi tarihte başvurduğunun araştırılması buna göre temerrüt tarihinin belirlenmesi ve maddi tazminatın tamamı yönünden davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde davalı ... şirketi yönünden dava dilekçesinde talep edilen kısıma ödeme tarihinden itibaren, ıslah ile artırılan kısıma ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru değildir.
Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalı yönünden faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden temerrüt tarihi (başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonu) olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
... şirketi tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldıkları paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmişlerdir. Destekten yoksun kalma tazminatı bu hesaplamanın yapıldığı gündeki verilere göre hesaplanmalıdır.
Bu durumda, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ... ödemesinin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek bu konuda bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hesaplanan miktarın olay tarihinde 175.000,00 TL olan ... (Trafik Sigortası) limitini aştığından, ... ödemelerinin güncellenmesine ve faiz eklenmesine gerek kalmadığı gerekçesiyle yapılan ödemeyi güncellemeden tazminattan mahsup eden 18.03.2015 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmiş olması isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 06/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.